Okunması şart makaleler:

Tasavvuf ve Tarikatlardan Yeni Dünya Dinine: Bölüm 1 ve Bölüm 2
Komünizm, Kızıl Devrim, Sovyetler Birliği ve Şirketler
İnsan, Din ve Kuran
Bu da amme hizmeti: Okunması Gereken Kitaplar Listesi

Bir Başka Din: Tasavvuf kitabı çıktı; internet'ten sipariş etmek için kitapyurdu link'i.

YENİ: Youtube'daki hodor hodor konuşmalarım için buradan alalım.

16 Haziran 2020 Salı

Nasıl Geçecek Bu Ömür?

Selam.

Dert bulma konusunda beynim Keynesyen bir modele sahip. Hani iktisatçı Keynes meramını anlatmak için biraz da mübalağa ile devletin ekonomiyi canlandırmak için gerekirse insanlara çukur kazdırtıp o çukuru tekrar doldurtması gerektiğini söylüyordu ya, benim beynim de "Bir dert bul, yoksa da yarat" prensibiyle işliyor. Bu kendimi bildim bileli böyleydi. 8-10 yaşlarındayım, akşam babamın işten dönmesini bekliyorum sabırsızlıkla, çünkü ona sormam gereken çok önemli bir soru var, beynimi kemiriyor. Babam geldi, yemeğini falan yedi, babam koltuğa geçince ben de yanında yalandan dolanmaya başladım. Böyle köpekbalığı gibi etrafında dolanıyorum adamın. Güldü babam, anladı yine bir derdim olduğunu, "heh söyle" dedi. Sonunda sabahtan beri beynimi kemiren şeyi sordum: "Baba yaşlanınca emekli maaşını nasıl çekiyoruz? N'olursun anlat. Bankaya mı gidiyoruz, bi devlet dairesine falan mı gidiyoruz, oraya ne diyoruz da bize emekli maaşı veriyorlar, nasıl oluyo o işler n'olur anlat baba?".

Şimdi en fazla 10 yaşındaki hali bu olan gen dizilimini siktiğimin hastalıklı organizması büyüyünce de bundan çok farklı olmuyor. Tamam belki görünürde daha realist dertler ediniyor ama kafasının çalışma prensibi büyüse de değişmiyor, "ya bir dert bul ya da yarat".

Bu blog'u başından beri takip edenler ya da merak edip eski yazıları kurcalayanlar bileceklerdir, benim 10 sene evvel de böyle kendimden bahsettiğim, damar yazılarım vardı. Şimdi de bir tanesini daha yazıyorum. Eğer yaşarsam belki burada, belki başka bir yerlerde, 10 sene sonra yine "Olmuyor anasını sikeyim" temalı şeyler yazacam. Biliyorum, malzeme bu. Karakter denen şeyin değişeceğine zerre inancım yok. Kendini törpülesen de, terbiye de etsen, terapi de görsen, mal değişmez.

Son yıllarda başka bir dert daha edindim ben, daha doğrusu bu bende hep vardı ama şiddeti epey arttı. Motivasyonsuzluk, isteksizlik. Üstelik bu benim uydurduğum dertlerden biri de değil, çok gerçek bir şekilde yapıştı yakama. Buraya epeydir bir şey yazmıyorum adam akıllı, sebebi motivasyonsuzluk. Lan yazmaya motivasyonumu kaybettim, bari Youtube kanalı açıp konuşayım o daha zahmetsiz diyerek video'lar yükledim, 15-20 video sonra ona da motivasyonum kalmadı. Son bir yıldır doğru düzgün kitap okumadım. Tırnaklarımı ancak konserve açacağı kıvamına gelmelerinden sonra, o da dışarıya çıkmam gerekiyorsa kesiyorum. Karantina hayatımda pek bir şey değiştirmedi. Yeni bir film seyretmeye üşeniyorum, beynim almıyor, onun yerine sevdiğim filmleri 15-20. kez izliyorum. Aslında çoğu zaman film de seyredemiyorum, 5 dakikadan uzun süre aynı işle uğraşamıyorum, Youtube'un bana önerdiği video'ların yarısı kısa kedi video'ları, bir onlarda huzur buluyorum. Salak olmadıkları sürece güzel kızlara yavşamayı ve onların ilgisini kazanmayı severim, genellikle bir kızla bir gün konuştuktan sonra bir daha yazmıyorum, "amaaan kim uğraşacak şimdi, boşver" diyorum, hevesim kaçıyor. Bir dahaki libido patlaması yaşayışımda (genellikle birkaç ay sonra) tekrar yazıyorum, bu sefer de onlar cevap yazmıyor ehehe. Telefonum çaldığında moralim bozuluyor, "kimin telefonunu açmayıp onunla olan arkadaşlığıma zarar vermek zorunda kalacağım şimdi?" düşüncesiyle. Bir şey eğer zorsa, onu yapmak için daha da hırslanmıyorum, onu yapmaktan vazgeçiyorum. Zor bir duruma düştüysem, daha da güçlenmiyorum, altında eziliyorum. Uyumak en büyük zevkim, bu zevki katmerleyen bir şey keşfettim; eğer deliksiz uyku çekmek yerine uykundan 3-4 kez uyanırsan ve 3-4 kez uyumakta olduğunu, daha uyuyacak uykun olduğunu, bir süre daha uyanmayacağını fark edersen daha da zevk alıyorsun. Her sabah değil eyvallah ama çoğu sabah uyandığım için üzülüyorum. Bu arada iyi kalktığım sabahların da kötü kalktığım sabahların da hiçbir dış sebebi yok, Allah'a inanmasam kesin determinist olurdum, hiçbir şey elimde değilmiş gibi ve her şey random gelişiyormuş gibi hissediyorum. Sebep sonuç ilişkisi kuramıyorum. Yani kısacası yaşamıyorum, ömürden yiyorum. Teoride Müslüman, pratikte nihilist, ölmeyi bekliyorum. 

Bu bencilliğim için özür dilerim fakat bir yanım büyük İstanbul depremini bekliyor. Hatta geçenlerde e-devletten risk haritasına baktım, bak bizim mahallede kırmızının öyle bir tonu vardı ki koy Türk bayrağına sırıtmaz şerefsizim. Apartmanın da laz müteahhit tarafından yapıldığını eklersek on numara ölüm, intihar-free. Bu son yazdıklarımı yarı ciddi yazdım ama yarım da olsa ciddiyim.

Bu ömrün nasıl geçeceğini bilmiyorum. Başlıkta soru olarak yönelttiğime bakmayın, retorik bir soru o, cevabının kimsede olmadığını biliyorum. Kolunu lavaboya sıkıştırmış stepmom'ın "son, can you help me?" sorusu gibi dravdan bir soru o. Bu soru üzerine "spor yap, düzenli beslen" diye tavsiye verildiğinde içimden beddua ve küfür karışımı temennilerde bulunuyorum. Yavrum ölüyorum diyorum, ne sporu. Sağlığı yerinde olan bir insan sağlığını koruma maksadıyla spor yapar, sağlıksız bir insanın spor yapabilecek lüksü yoktur. Ben götümü silebildiğime şükrediyorum.

İte kaka daha nereye kadar götürebileceğimi bilmiyorum ama bu şekilde götürebilmek de güzel bir şey değil. Bazen umut ediyorum ki fakirin temel gıdasıdır, lan diyorum, sabahları nasıl uyanacağım tamamen gelişigüzel belirleniyor ya, hah işte belki bir sabah eskisi gibi yaşama sevinciyle uyanırım ve bu sefer saman alevi gibi birkaç saatlik sürmez, kalıcı olur, belli mi olur, diyorum. Ama öyle bir şey olmuyor. Açıkçası durumum yaşım ilerledikçe ağırlaşıyor. İçimdeki yaratığı nasıl zaptedeceğimi bilemiyorum. Başa çıkamıyorum artık.

Zaman makinem olsa dedemin taşşaklarını koparırdım, deli halinle o kadar çocuğu neden yapıyorsun lan diye. Ya da yok, Allah korkusundan intihar edemeyen adam bunu hiç yapamaz. Ama isterdim. Be amına koduğumun delisi derdim, yeter artık üreme derdim, bak kahrını sonraki nesiller çekiyor amcık ağızlı derdim. Ohoo bıraksan daha neler derim, göt. İyi de adamdı ama deliydi işte. Bilinçsiz göt.

Sabah kahvesi iyi gelmişti, böyle bir enerji, bir dışa dönüklük vermişti, yazı yazmaya acayip heveslenmiştim. Şimdi kaçtı hevesim. O zaman ben bitiriyorum bu yazıyı. Motivasyonumun ve dertliliğimin çakıştığı bir sonraki anda -ki 3 sene sonra olabilir- görüşürüz.

Gitmeden son bir sorum olacak. Honey, I'm stuck, can you help me?

347 yorum:

  1. Hiçbir faydası olmayacağına eminim fakat belki başkaları da aşırı motivasyonsuzluktan yakınıyor diye bilmek acını hafifletir yiğidim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ASLAĞAAA olm hic mi bi insan nasıl teselli edilir diye kişisel gelişim kitabı falan okumadınız? Adamın kendini özel hissetmesi lazım kendiside başkalarından farksız oldugunu anladığında morali bozulur(boylede değil zaten). Ben bu kadar zorluğu acıyı boşunamı çekiyorum der. Etme garibim yapma bozma gavatın sey adamın moralini.

      Sil
    2. aynı durumdayım. artık 3 senemi aldı bu durum. değişen bir şey yok

      Sil
    3. Son bikac yildir ruh halim bu.Bunu, uğruna cabaladigim hiçbir hayalimin gerceklesmememesine bağlıyorum.Hareketsizce oturup müzik dinlemek dışında canım hiçbir şey yapmak istemiyor.Ama mecburiyetten yapıyorum.Artik bu melankolinin başka bir nedeni olduğunu düşünüyorum.Belki aile travmalarinin aktarılması falan.Kufur etme ama 'Seninle Başlamadı' kitabını tavsiye ediyorum.Allah şifa versin.

      Sil
    4. http://ahmakizm.blogspot.com/
      Boktan bir gün

      Sil
    5. Kararsızlık ve Motivasyon ile ilgili bir konuşma. Belki kanal ilgini çekebilir

      https://youtu.be/GaQ9NxEf-Gs

      Sil
  2. Bu sabah benim aynam oldun sikko, çareler devalar bulursan bize de bi el atıver, bulamazsan da siktir et..

    YanıtlaSil
  3. Keşke, 'x yapamazsın dedi ve ben bugün yaptım girsin ona' şeklinde motive olan mallar gibi kolay motive olabilseydim diyorum ama ben, bana yapamazsın diyen bir insanı ciddiye almayıp 'o kim ki benim hayatımda olumlu olumsuz pay sahibi olacak' diyerek motivasyonsuzluğunu katmerleyen bir malım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl senin yaptığın doğru dostum. Başka malların hayatında bir saniye bile işgal etmesine müsade etmiyorsun işte daha ne

      Sil
    2. Bu mallık olmuyor, asıl olması gereken o. Bir başkasının sözlerinin ucu asla sana dokunmasın. Kendi iç savaşın da asla bitmeyecek ama daha iyi duruma gelirsin umarım.

      Sil
    3. Fazla takmamak lazım bu hayatı yoksa olmuyor be reis. yarrağı yeriz hepimiz bak.

      Sil
    4. Bizim gibi toplumun yozlaşmış aptal düşünce yapısına katılmayan, kendini (kibirli bir düşünce olsa da) insan ve toplum üstü gören insanlar için hayat çok zor.Amına koduğumun hayatında bakir ölen nikola tesla gibi hissediyorum, sikimde değil seksmiş oymuş buymuş.Yapayım diyorum güzel giyiniyim karı kaldırıyım yapıyosun normal bişey amk çikolata yerim daha iyi en azından milletin sidikli ağzından ben ona koydum olm hehehe laflarını duymam.Toplumun neredeyse hepsi birbiriyle yarış halinde.Lisede kim kimi döver üniversitede kim kimi sikmiş iş hayatında kim daha çok maaş alıyor.Bir durun amınakoduklarım.Vallahi zevk alsam bunlardan ben de mal gibi girecem yarışa ama yok işte.Bizim gibiler için iki tercih var ya uyuşturucu alkol karılar kızlar mal salak yaşayıp yaşlanınca hayatı öğrenmiş gibi konuşacaksın ufaklara.Ya da aklını diri tutup kendine bir amaç bir motivasyon arayacaksın.En çok da buna şaşırıyorum bu kadar şeye çalışan beyinlerimiz bi amaç bulamıyor ya.İyi bir sahibi olucam niye iyi para kazanıcam ee nolcak mercedes alıcam ee onla kız kaldırıcam ee.Hiçbir şeyin anlamı yok.Tek anlam bulduğum zamanlar birinden hoşlandığım zamanlar.Büyük bir karanlıktayım ve cevabı yok gibi.

      Sil
  4. Bence eğer bu durumu kabullenmiş olsaydın sürekli yakınmazdın.Tavrın bu işin bir gün çözüleceğine bir işarettir belki de.Mevzubahis durumun arızî olduğuna işaret ediyordur.Özünün bir parçası olsaydı farkında bile olmazdın ki senin bir zamanlar bugün olduğun kişi olmadığını da biliyoruz.
    Sevgiler ve saygılar <3

    YanıtlaSil
  5. Ergenliğimden beri takip ediyorum yazılarını. Hep tatlı tatlı beddua edip diyorum ki "inşallah başına öyle bişey gelir ki şu adam yaşamayı sever amk" bakalım belki 3 sene sonra...

    YanıtlaSil
  6. Kafanıza göre yaşayın en güzeli dinle minle hayatınızı yok etmeyin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet, tam da bunu tavsiye ederdim. İnsanları bu kadar bunaltan, baskılayan din tüm bu karamsarlık ve zoraki yaşama sebep oluyor.

      Sil
    2. Adam diyor ki sadece Allah inancı beni hayatta tutuyor. Siz diyorsunuz ki bırak bu din işlerini. Siz din eleştirisi yapmayı bırakıp önce okuduğunuzu anlamayı öğrenin.

      Sil
    3. Algınıza şaşırdım açıkçası. Murat isimli okuyucuya katılıyorum, önce anlamayı öğrenin. Şu an söyledukleriniz hayata tek dalla tutunan birinin elindeki dalı kırmaya yönelik yapılan saçma yorumlar.

      Sil
    4. Sadece Allah inancına tutunduğu için bu durumdadır belki de. Çünkü tek gerçeği bu. Yarın öbür gün belli sebeplerle onu da kaybederse intihar eder. Elle tutulur kesin şeyler varken soyut ve gerçek olmayan şeylere bel bağlarsan düşersin.

      Sil
    5. elle tutulur seyleri kaybetmeyeceğinin garantisi ne tam olarak? soyut bir seyi kaybetmek veya kaybetmemel gibi bir sey nasıl söz konusu olabilir ayrıca? hayattaki konforu ya da özgürlüğüyle alakalı olsa bi kaçış yolu bulunabilir ancak öyle değil. lütfen insanlara iyi niyetle bile olsa akıl vermeyi bırakın. kimse kimseyi tam manasıyla anlayamaz.

      Sil
  7. Daha önce etçil diyet yap diye öneride bulunmuştum. Vücudunun testosteronla çalışan bir makine olduğunu kabullenirsen en azından daha az üzgün bir sikko olabilirisin. Bu motivasyonsuzluk Türkiye ekonomisi gibi aynı, sorun mu var? Regülasyon. Regülasyondan sorun mu çıktı? Daha çok regülasyon. Sonuç da potansiyeli olan bir dalyarak oluyor, gerçi burada sövüp öneride bulunup duruyorum da 10 yıl sonra düşük bütçe sikko olmaktan korktuğumdan hep.
    Are you sure you're stuck stepmom?

    YanıtlaSil
  8. iki ucu boklu değneğin ortasında kalmış gibi bir durum :). Cemre 2 sene yatalaktım ilk 6 ay sadece gözlerim oynuyordu, hayata çok geç kaldım, hayat için biriktirdiğim bir sürü hazinem gitti. İmkanım olsa kendimi öldürecektim ama kendimi öldürmek için hiç bi yerimi tepretemiyordum. Şu an çok şükür spor yapabiliyorum kendi ihtiyaçlarımı giderebiliyorum, herhangi bir engelim yok. Çok basit kelimelerle yazayım, bence yaşamak çok zor ve bazen güzel o güzellikle idare ediyorum artık :)

    Esen kal

    YanıtlaSil
  9. Çoğu halimiz benziyor ama ben inançsız biri olarak genellikle motivasyonlu oluyorum, ilginç

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cunku yolun yanlis oldug7 icin seytanlar sana elektrik vermiyor beynine girip geri don pes et demiyor.kurulmus fare oldugun icin emin ol inancsiz..pek zor motivasyon zorlugu cekmezsin..bir de o dusmanlarin her yerden her kilikta saldirdigni gor bakalim

      Sil
  10. Cemre abi sokağa çıkmanın yasak olduğu günlerde evde zaman geçirirken bir şeyi çok iyi anladım. Eğer sevdiğin bir şeyle uğraşırsın sabahın körü dahi olsa akşam çok çabuk oluyor ve farkında bile olmuyorsun. Mesela oyun oynarken zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştım. İnanılmaz şekilde şaşırdım ' ABİ BUNE BÖYLE NE ÇABUK AKŞAM OLDU" diyordum. Hatta birazda endişelendim. Neden zaman bu kadar çabuk geçiyor diye. Son nefesimizi verene kadar yaşıcaz mecbur. Bunun dışında yapabilirsen çok az bir bütçeyle dünyayı gezmenin yollarını arayabilirsin. Bunu gerçekleştirenler var. Sana çok iyi gelebilir. Seviyom seni

    YanıtlaSil
  11. Anladığıma göre sen bayağı dikkat eksikliği çekiyorsun. Hiç psikiyatriye gidip sana concerta veya ritalin reçete ettiler mi?

    YanıtlaSil
  12. Sikko biliyorum daha önce de denedin belki belli miktar ise yaradı ya da yaramadı bilmiyorum. Sen de biliyorsundur beyindeki bazı nörotransmitterler eksik olunca motivasyon falan kalmıyor. Dopamin seratonin gibi işte. Kendi motivasyonunu arttıramıyorsan belki bir dış destek iyi gelir. Bir psikiyatristle konuşup bunları arttırıcı ilaç alabilirsin belki.

    YanıtlaSil
  13. Bu sorunların benzerini sen ve birçoğumuz yaşıyoruz. Lan diyorum acaba insanlar bu yüzden mi evleniyor? Bir meşkale yaratıp onunla vakit geçirmek, hayata anlam katmaya çalışmak ve çıkan sorunları çözerek hayatın sonuna dek öyle yaşıyor... İtici bir güç gerekiyor. Yani psikolojik mecburiyet. Bir işi yapmak zorunda hissettmediğin anda o iş sana anlamsız ve boş geliyor, yapmaktan vazgeçmiyorsun. Yaklaşık 5 senedir spor yapıyorum. İyi bir fiziğim vardır. Maymun götünden hallice tipim de var. Hatun yaptığım an, sporu boşver biliyorum çoğu zaman.. Ne zaman iş yokuşa girse ve yeni arayışa girmek zorunda kalsam hemen abanıyorum spora.. Bilmiyorum mk belki de böyle motivasyonlar bulmak gerekiyor..

    YanıtlaSil
  14. Ah be abi, nabıcaz bu hayatı bazen ben de diyorum "kıyamet kopsa keşke" diye ama kopmayacağınıda köpek gibi biliyorum.

    YanıtlaSil
  15. Aynen sikko, kendini de biliyorsun zaten, 3 senedir iyice yüzeyselleşmeye başladın; sen gibi adamı kaybedeceğiz...

    Psikolojide elbette her insan kendine özgü, ancak motivasyonsuzluğu ve umutsuzluğu çok iyi biliyorum; pesimizmi ve nihilizmi yani - ruh halini.

    Diğer insanlara baktım, önce yaşamışların kitaplarını okudum ve bazılarının bizimle neredeyse aynı halde olduklarını keşfettim. Schopenhauer okursan muhtemelen fikirlerinin çoğunun örtüştüğünü göreceksin, o da karamsar. Her insan yaşamaz bunu, çünkü çoğu kişinin umrunda değil, farketmezler bile hayatın boş olduğunu. Peki çözüm nerede? Her darbede daha kötü yıkılmamak için ne yapmalı. Tam olmayabilir ancak bana en iyi çözümü veren Nietzsche oldu. Zaten o da böyle bir geçiş yapmış: pesimizmden onun tabiriyle "aktif nihilizme". Güç istenci kitabını okursan iyi bir şekilde açıklamış.

    Evet hayat bolca acı içeriyor, ve acılar zevlere göre çok daha gerçek. Ancak insan hayatı bütünüyle kabul etmeli, bütün boşluğa rağmen yeniden ve yeniden başlamaya evet demeli. Emin ol saçma bir motivasyon videosundan fazlası söyledikleri.

    Kendine yardım edebilecek tek kişi sensin gerçeği var.

    Sikko bu yorumu okur musun bilmem ama eskiden aynı senin gibi biriydim ve söylediklerimi sallamadım bundan emin ol.

    YanıtlaSil
  16. "Kim Allah'ın dünya ve ahiret hayatında kendisine yardım etmeyeceğini zannediyorsa, bir yolla göğe (Allah'a) yönelsin ve (putlaştırdıklarıyla ilişiğini) kessin. Sonra uyguladığı bu planın, öfkelendiği şeyleri giderip gidermediğine bir baksın." (22/15)(Edip Yüksel'in çevirisi)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok yaklasmistin yolu bulmaya, ama görüyorüm ki Nefs`in buna engel oldu. Bu isten kactikca muhtemeldir ki eridikce eriyeceksin. Cünki bu isin ortasi yok. Gercegi gördün mü O`na simsiki sarilip Tanri`nin Kralligina girceksin, ya da korkakligin ve gizli Kibir`in bir bedeli olarak Iblis`in Kralliginda debeleneceksin.
      "Üzerinde 19 vardir". 74:30. Bu Cagin ve muhtemelen Saatê kadar kalan Yillarin ilaci bu oglum. Sen yaklastin ve sonra kactin, iste bu yüzden Tanri`nin Kralligina girip Cennet yolculuguna burdan baslicagina Sakar`da cirpiniyosun.

      Isvicre`den selamlar Cemre

      Sil
    2. Yazının altı,Bakırköy Ruh ve sinir hastalıkları kapalı bölüm misafirleri ile dolu i. Selam olsun herkesee

      Sil
  17. Cemre spor yap demeyeceğim vurma, dur vurma lan...D Kendim spor yapan bir insan olarak şunu kesin söyleyebilirim ben spor yaptığım zaman aklım düşüncelerden aşırı uzaklaşıyor, zorlanma ve hareketi düzgün yapma harici başka bir şey düşünmüyorsun, hissetmiyorsun. Fiziksel olduğu kadar kafa olarak da rahatlatıyor. ayrıca 'Sağlığı yerinde olan bir insan sağlığını koruma maksadıyla spor yapar, sağlıksız bir insanın spor yapabilecek lüksü yoktur.' diye bir şey demişsin kanka youtube u aç tlc ağır yaşamlar yaz bakayım asıl sağlıksız insan sağlık kazanmak için yapıyor, adam 350 kg yürüyemiyor herif kaba sıçıyor amk sonra sağlığını kazanma adına spor yapıyor. Dert kıyaslamıyorum, seninkisi mental rahatsızlık benim örnek verdiğim fiziksel fakat çoğu insan gerçek hayatta da gördüğüm ve örnekte yazdığım gibi sağlıksızken sağlık kazanma adına yapıyorlar,sağlıklı olup sağlığı korumak için değil. Son olarak da hassiktiri çekmediysen en güzelini Allah söyler Ali İmran 148: 'Allah da onlara, hem dünya nimetini verdi hem de ahiret sevabının en güzelini. Allah güzel düşünüp güzellik sergileyenleri sever.'

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hatta aşırı obez insanların hem fiziksel hem de mental rahatsızlıkları. Sıkıntılarından kurtulmak adına yemek yemeğe başvuruyorlar.

      Sil
  18. Uzun yürüyüşler her zaman iyi gelir gardaş, bence eskiye doğru git ve uzun yürüyüşler hatta çekirdek kola felan, başka dertleri dinle. Ben öyle yapıyorum. Bazen yalnızlık, bazen fazla kalabalık bazen hiç birşey insana fazla geliyor. Allah olmasa zaten bu dünya çekilecek gibi değil. Para hırsı insanlığı öldürdü bence. Şu an yaşayan çok az insan var onlar da düşünceleriyle yaşıyor senin gibi. Fiili olarak yaşamıyor gibi. Özet olarak bence çocukken sana haz veren birşeyler geliyorsa aklına onlara dön bende her zaman ise yaradı. Sende de yarar inşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başka dertleri dinleyince iyice umursamaz olan bir tek ben olamam herhalde.

      Sil
    2. Yalnız değilsin.Ben de aynıyım. Her şeye boşver geç diyorum.Olaya bakışım artık "hala hayatta olduğuna göre sorun yok".

      Sil
  19. Eğer çözüm bulabilirsen bize de iletmeni temenni ederim.Aynı durumdan muzdarip insanlar çok maalesef,senin kitlende.

    YanıtlaSil
  20. Cemre bilinçaltın bu tip yazılarla manyak birilerine "madem birini öldüreceksin gel bul beni ve öldür" mesajı falan mı vermeye çalışıyor bilmiyorum. Çünkü ben de bunu çok diledim zamanında. Allahım ne olur odama doğru büyük bir uçak enkazı gönderebilir misin benden başka kimse zarar görmeyecek şekilde diye dua ettiğimi hatırlıyorum ki hayat o zamanlarda her şeye tanık olup hiçbir şeye dahil olmadığım bir karabasan gibiydi. Beynimin içindeki bir sinema koltuğuna zincirlenmiş halde senelerce süren sıkıcı bir film izlemek gibi... Cemre beni bugün bile yaşamaya motive eden şey ne bilmiyorum, belki öyle de bir motivasyonum yoktur zaten. Ama hayatımda ne zaman "fena değil" diyecek olduysam bu büyük değişikliklerin akabinde oldu... Bilmiyorum bu hayat daha ne kadar sürecek ama sürmesi için değişikliklere ihtiyacımız var. Mesela spora başla asşşdldksx özür dilerim.
    Allah yardımcımız olsun, çünkü ondan başka çıkış kapısı göremiyorum kendi adıma.

    YanıtlaSil
  21. Arkadaşlar "bitik erkekler kitabı philip zimbardo" okuyun, içindeki çözüm önerilerini + tavsiyeleri uygulayın, faydalanın bitince de benim için Allah a dua edin ve beni yaratan O, Ona teşekkür edin gerçekten işe yararsa. Hem sevap da kazanırım :) Siz müslümansınız benim gibi o yüzden bu iyiliği yapıyorum. Sizin ilacınız bu kitap, özellikle de Cemre Demirel'in ilacı.

    Cemre ye... Cemre Ağabey sana ta 1 sene önce facebook tan yazdım cevap vermedin oku şu kitabı lütfen artık ve uygulamasını yap. Allah'ın izniyle düzeleceksin söz veriyorum. Motivasyon için de nasıl yaparsın bilmem ama sigarayı ciddi ciddi bırakman lazım ve geri dönüşsüz olarak. Sigara boş yere dopamin salgılatır ödül ve motivasyon hormonu. Sorun şu ki beynin gerçekten dopamin salgılaması gerektiğinde salgılamaz yeterince. +++ Biliyorum bırakmak çok zor ama imkansız olmadığını da biliyorum. Millet uzaya aya gidiyor bunu mu yapamayacaksın.
    Cemre Ağabey daha detaylı konuşmak istersen facebook tan ulaş bana. İsmim Ferhat Cihan İzgi. Uzun süredir seni takip ediyorum. Sözlerime kulak ver lütfen. Arkadaş olarak ekle sana çok iyi kitaplar öneririm düzelirsin ben de majör depresyon hastasıydım şu an Ankara Siyasal da Maliye okuyorum. Depresyonu alt etmen lazım ve bu mümkün.

    Herkese...
    Lütfen Bitik Erkekler Philip Zimbardo bunu mutlaka okuyun...

    YanıtlaSil
  22. Bunu akıl vermek için söylemiyorum asla ama seni uzun zamandır takip eden biriyim ve şunu söylemek istiyorum; anlamı, yaşamı dinle temellendiriyorsan lütfen şu dini düzgün öğren.
    Boş ver ya neyse, takıl kanka bari bununla mutlu ol ne diyeyim.

    YanıtlaSil
  23. hacca gitmeyi hedef belirle, onun için önce para biriktirmek için bir yerde çalışmaya basla, sonra kendini ise kaptirmadan para belli bir seviyeye gelince bas istifayi, düş hac yoluna...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hacca gidip suudilere ve ingilizlere para kazandırıp Allah'a ibadet ettiğini mi düşünsün?

      Sil
  24. aynı bokun farklı renklerini görmek beni sevindiriyor be sikko, yalnız değilim diyorum..

    YanıtlaSil
  25. Bir tek sen aynı duyguları yaşamıyon ki paşam herkes yaşıyor Allah'a güven biraz da istekli ol biliyorum bazen olmuyor hatta hiç olmuyor ama siktiğimin dünyasındaysan ve hala yaşıyorsan bir gün olur be

    YanıtlaSil
  26. Sana yapışmış bi lanet olarak görme bu işi sikko. Bazı psikiyatristler faydalı olacak olsa da işi sen kendin çözeceksin, değişim içerden açılan bi kapı. Şu önerdiğim siteye bi bak görürsen, ben bu şekilde çabalayarak çözdüm travmalarımı, sana destek olan müthiş bi eserdir:
    www.theycallmealpha.com

    YanıtlaSil
  27. Sen, evrim ağacı ve kırmızı asa üçlüsü bir arada tartışın vardığınız sonuca göre yaşayın.

    YanıtlaSil
  28. Tunç Gedikoğlu16 Haziran 2020 13:04

    Aynı sorunları 3-4 yıldır yaşıyorum. Bi kaç sitede testosteron eksikliğinden olabileceğini okumuştum. Tabii hastaneye gidip değerlerini ölçtürmen falan gerekiyormuş ama üşengeçlikten gidemedim bi türlü. Testosteron seviyesinin ağırlık kaldırarak, kas yaparak yükseldiği söyleniyor. Sonunda yeterli motivasyonumu sağlayıp eve ayarlanabilir dambıllar aldım. Et, tavuk gibi besinleri yemeyi arttırdım. Haftada 3 gün düzenli ağırlık kaldırıyorum. Bakalım işe yarayacak mı? Veya bunlar gerizekalı bodycilerin saçma reklamı mı göreceğim. İlk 2 hafta motivasyonu sağlamak zordu ama sonrasında hafiften değişim geçirdiğini farkedebiliyorsun.

    YanıtlaSil
  29. Hayatını,sağlığını,zihnini,bedeniniimanına ve insanlığına şahit kılmak zorundasın zorundayız. Pratikte nihilistsen teorinin önemi yok. Spor yapmalısın demiyorum bak. Spor yapmak zorundasın. Okumak/izlemek/keşfetmek zorundasın. Su üzerindeki yüzücü gibi durmadan hareket halinde olmak zorundasın. Değilse sonu iki yerde de hüsran. Yaşamak istemiyorum veya yaşamadan önce bana benim fikrim sorulmadı tarzındaki çırpınışlar tükenmişliğin dışa vurumu. Kendini zorlayacaksın. Pislik içinde yatakta uyuyarak yitip gitme. Allahtan ve ahiretten daha büyük/daha mantıklı bir motivasyon kaynağı (şuan için) bilmiyorum. Bunu teyit etmene rağmen yaşayışın kakılmış gibi ise kendi ellerine kendini ateşe atarsın. Üzerinde ciddi bir sorumluluk var. Bunu harcaman senin lehine olmayacak. Çatlasan da patlasan da o yataktan kalkacaksın. Ağır yaşamlara dönen o göbeği acil eriteceksin. Aklını bedenini iş görecek halde tutmak zorundasın. Öleceksen bu şekilde kendini adam olmaya zorlarken öl. Allah inancı eğer insanı bu hale getiriyorsa insanlara allahı da fazla anlatmamanı tavsiye ederim. Kelin ilacı olsa başına sürer hesabı. Sen kendine saygını yitirme. Kendine saygı duymayan allaha saygı duyamaz.

    YanıtlaSil
  30. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  31. cemre. bunları defalarca gördün ve evet hiç de önemli değil hiç umrunda değil olmasını da beklemiyorum ama lütfen kendine yardım etmeye çalış..önceden yardım aldığını defalarca söyledin belki bir işe yaricak nerden biliyorsun belki bir şeyler değişecek bu gittiğin doktorun sihrine bağlı bir şey değil ki belki SEN başka şeyler görüceksin. kendini eve kapatarak bir sabah uyanıp nasıl bir değişim bekliyorsun cemre bu BEDENİN içerisinde yaşıyorsun ondan hala kopmuş değilsin spor yap sağlıklı beslen diyen kişilerin senin sinirini bozmasını anlıyorum AMA yaşamak bu bedenle olan bir şey önce onu önemseyip iyi davran belki başka davranışlarına da yansır değişir bir şeyler. herkesten ve her şeyden nefret ettiğin için çoğu zaman bende sana sinir oluyorum ama aslında seni çok sevdiğimi biliyorum çünkü güzel bir insansın ÖLMEMEN LAZIM yaşaması gereken bir insansın sen niye öleceksin? bu düşüncenle kendine haksızlık ediyorsun kimler kimler hayatın iliğini sömürüyor hem nasıl güzel şeylerin bittiğine inanırsın nasıl? neyse seni çok seviyorum dualarım seninle ben inanıyorum bir gün bu günleri yarı hüzünlenerek yarı gülerek anlatacaksın bitti kurtuldum diceksin bu işkenceden

    YanıtlaSil
  32. "kimin telefonunu açmayıp onunla olan arkadaşlığıma zarar vermek zorunda kalacağım şimdi?" tıpkısının aynısı. Arayan kişi de ona özel olduğunu düşünüyor ya da "bu sikiğin telefonunu niye açacağım lan şimdi" diye düşündüğümü düşünüyor halbuki konuşmak istemiyorum, seninle değil, herhangi biriyle konuşmak istemiyorum. Sebebini de bilmiyorum, sadece konuşmak istemiyorum.

    YanıtlaSil
  33. Hocam öyle ahkam kesmeden kısa bikaç kelam edeceğim. Senin yaşadığın bu dert bulma sorunundan ben de muzdaribim. Yaklaşık 9 yaşından beri derdim olmadığı zamanlarda suni dertler yaratırdım kendime ve hala da öyleyim. Bunun nasıl bir sıkıntı olduğunu anlayabiliyorum. Motivasyon mevzusuna gelince 1 hafta boyunca ben de aynı sorunu yaşadım geçen aylarda. Kedi videolarını bile bir dakikadan fazla seyredemiyordum. Hangi işle uğraşacak olsam bir dakikadan sonra dikkatim dağılıyordu. Odaklanma ve hafıza sorunu yaşıyordum. O sıralar namazla niyazla çok ilgim yoktu. Bir arkadaşın tavsiyesi üzerine namaz kılmayı denedim. Huşu içerisinde bir ikindi namazı kıldım ve dua ettikten sonra harbiden çok ilginç bir şekilde bu durum ortadan kalktı. Bilmem sana da bir faydası olur mu fakat denemeni tavsiye ederim. Faydası olmasa bile dini vazifemiz sonuçta

    YanıtlaSil
  34. ║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║
    Selam Cemre. Yıllar önce (2012) ilk yazılarını okurken buradaydım. Gene yıllar önce ilk üniversitemi kazandığımda afilli bir mesajla sana mail atmıştım. Öyle süslemiştim ki onu diğerleri arasından sıyrılıp seninle konuşabilmiştim. (2014)
    Bu benzerlikler ve kader çizgisi, bir kez daha sana bir şeyler yazmaya itti. Kelebek etkisi misali her şey bağlantılı nede olsa. Kusura bakma ben de eski parlak ben değilim. Daha süslü ve bağlayıcı yazamıyorum.

    Benzerliklerden kastım hayatın farklı dönemlerinde seninle hemen hemen aynı hissettim. Şu anda olduğu gibi. Beynim yorgun ve bitkin ortada öyle ahım şahım sebepte yok. Herhalde genlerle alakalı. Üst tarafa kaynatasızlar ne yapman gerektiğini yazmış durmuş. Elbet kendini en iyi bilen sensin onu sen daha iyi bilirsin. Ben daha çok kafa rahatlatma konusunda bulduklarımı paylaşacağım seninle. İnşallah ruhuna bir nebze olsun huzur verir.
    Öyle anlar geliyor ki yaptığın hiçbir şey keyif vermiyor 'hiçbirşey' beyin kimyası alt üst olmuş şekilde geçmesini bekliyorsun. Kitap okusan odaklanamıyor anlamıyorsun, film dizi izlesen sarmıyor bir şekilde hissedemiyorsun, bilgisayar oyunları sadece oyalıyor vs. vs. ben tam olarak böyle anlarda kafa boşaltma dediğim moda geçiyorum. Beyne tekrarlayan şeylerin çok huzur verdiğini keşfettim. Örneğin AlmazanKitchen youtube kanalı böyle anlarda iyi gelebilir doğa sesleri kuşlar böcekler vs. eşliğinde yemek yapıyor :) öyle mal mal izliyorsun onu terapi gibi geliyor. Ayrıca LoungeV Films - Relaxing Music and Nature Sounds adlı kanalda canlı yayında doğal güzellikleri izlerken bir yandan sakinleştirici müzik dinlemen bir nebze merhem olabiliyor. Ayrıca bu müziklerle bi 20 dk falan uyumakta çok iyi geliyor. Bir diğer önerim dostum, çevredeki kaynaklarla çalı çırpıdan falan bişeyler yapan kanallar, buna örnek Building Skill olabilir.
    Bu da iyi geliyor.
    * Aklıma gelenler bunlar dostum. NE yazık ki kafamız yorgun. Bir yerlerde bir şeyleri oturtamadık yerine, bir şeyler eksik kaldı. Ama kibrimizden ama cahilliğimizden bulammıyoruz onları. Bilinç altımızdaki bu yorgunluk ne yazik ki bizi yiyip bitiriyor. Üretken olmamızı engelliyor, bize Allah tarafından bahşedilen bu zamanı kötü harcamamızı sağlıyor.

    Huzuru bir şekilde bulup bu dünyayı da ahiret gibi hayırlı geçirmen dileğiyle. Sevgiler.
    ║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║║

    YanıtlaSil
  35. Yav bu yazıyı yazınca kendini mutlu hissetmediysen bende bişey bilmiyom. Yani sen yazı yazdikca üretim yaptıkça mutlu oluyosun biz de onları okudukça şimdi kaldır o silmeye usendigin gotunu ve biseyler üret hadi koçum yaparsın sen

    YanıtlaSil
  36. Yılların eskitemediği dirençli OKB ve bir senedir majör depresyondan muzdarip biri olarak yaklaşık bir aylık CBD Oil deneyimimden bahsetmek istiyorum. Öncelikle, geçmişte birçok sentetik antidepresan ve hatta antipsikotik ilaç gruplarını kullanıp sonuç alamadığımı, sonrasında farklı tedavi yöntemleri denediğimi belirtmek isterim. Sayısız diyebileceğim bitkisel destekler, vitamin-mineral takviyeleri kullandım, ki balık yağı ve d vitaminini kullanmaya devam etmekteyim. Ashwagandha, 5-HTP , Magnolia Bark, Kava Kava, Theanine , Kediotu kökü bunlardan şu an aklıma geliverenler sadece. Çoğu takviye ilk günlerde, özellikle OKB'nin meydana getirdiği anksiyeteyi azaltıp ferahlamamı sağlıyordu. Fakat ne yazık ki ilerleyen günlerde bu olumlu etki giderek azalıyor, tolerans gelişiyordu.

    Majör depresyon için 9 aydır yoğun ve istikrarlı bir şekilde Sarı Kantaron tabletleri kullanmaktayım. Bunun yanında yine istikrarlı bir şekilde terapi desteğiyle birlikte majör depresyonun kolunu kanadını büyük ölçüde kırdım. Yaklaşık 2 aydır da Lithium OROTATE ( Lithuril DEĞİL) kullandığımı da dahil etmeden geçemeyeceğim. Lithium Orotate denen doğal mineral takviyesi ise anksiyetemi yarım tık, hadi bilemediniz bir tık kadar da olsa azalttı. Fakat asıl önemli gelişme yaklaşık bir ay kadar önce CBD Oil başlamamla beraber gerçekleşti. Daha ilk günden itibaren, OKB'nin meydana getirdiği anksiyetede önemli ölçüde bir gerileme oldu. Dolayısıyla OKB'nin etkisi, daha doğrusu iktidarı iyice sarsılmaya başladı. OKB tamamen çekip gitmiyor tabii ki ama, afedersiniz ıkınıp duruyor sadece, güçsüz. Sabahları kafamda bir orman fil tepişir şekilde uyanırdım. Artık tek-tük o da, doğada serbest gezinen fil yavrularını ancak duyumsuyorum. Geçmişte ve/veya gelecekte değil şimdiki zamanda yaşamaya başladım diyebilirim. Durmaksızın bir telaş, gerginlik hali gerileyip yerini daha çok sükunete , an'a bıraktı. İzne çıkan asker, sömestre tatilindeki öğrenci gibi içi kıpır kıpır bir özgürlük... Doğayı, klasik müziği, kitabı gerçek anlamda hissedebilmeye, bunlara uzun süre konsantre olup odaklanabilmeye başladım. Bu arada, zaten Sarı kantaron ve son süreçte Lithium Orotate'la gerileyip "majör" takısını kaybeden depresyon bir tokat da CBD Oil'den yiyince neredeyse kafasını kaldıramaz oldu. Fakat özellikle dış stres faktörleri arttığı günlerde, OKB bunu fırsat bilip gücü yettiğince kafasını kaldırıyor, işte o zaman eyvah eskiye mi dönüyorum diye kaygılanmaya başlıyorum her seferinde. Dönüyor gibi oluyorum, çöküyorum yine heralde derken birden hacıyatmaz gibi doğruluveriyorum yerden, kısa sürüyor. CBD Oil; katlanılamaz halde, bir ayağı çukurda olan hayatımı, en azından daha katlanılabilir bir hale getirmeye yardımcı bir destek oldu. Ve gün geçtikçe ilk günlerdeki olumlu etkisi yitip giden takviyelerden olmadığı, şu bir aylık süreç göz önüne alındığında benim için bariz artık. Ama asla mucize bir takviye değil, hayatı pespembe yapıveren mutluluk ilacı falan hiç değil. Kişinin de bilinçli, sabırlı, donanımlı ve mücadeleci olması gerekiyor. Aynı rahatsızlığa sahip insanlara aynı takviye iyi gelir, benzer etkiyi verir diye bir kural yok tabii ki. Zaten parmak izlerimiz bile farklı. Ama özellikle mücadeleci, bilinçli ve arayış içerisinde olan dirençli OKB’den müzdarip insanlara , CBD Oil’in kendileri için denemeye değer olabileceğini belirtmek istedim. Zaten bu yazıyı yazmamın en büyük gerekçesi de budur.

    Son olarak, CBD Oil'den beni haberdar eden Lithium Orotate grubunun yöneticisi Burak Sezer ve ilgisi,sabrı, bilgilendirmesi, tedarİğiyle grubumuzun yöneticisi Nevin Yildiz Sungur'a özellikle çok teşekkür ederim. Allah sizlerden hoşnut olsun.

    DİKKAT: Burada bahsedilen CBD Oil; uyuşturucu özelliği olmayan, endüstriyel kenevirden üretilen, Avrupa Birliği ve birçok ülkede gıda takviyesi kategorisinde satılan yağdır. Almak istenirse; organik üretimle elde edilmiş, full spectrum ve de laboratuvar testleri mevcut olan ürünler tercih edilmelidir. Örneğin; Hemptouch, Medihemp, Purelife gibi..

    YanıtlaSil
  37. 1 yıl itibariyle bu yazının üzerinden tam 1 yıl geçmiş bulunuyor. O köprünün altından çok sular akmadı, Cbd kullanmadığım tek bir gün oldu, onun haricinde son derece istikrarlı bir şekilde kullanmaya devam ettim. Sarı kantaronu da aynı şekilde. Cbd'nin desteğini hep hissettim ,ama az ama çok. Okb'nin çok şiddetlendiği bazı dönemlerde ne Cbd ne başka birşey ne de xanaxgiller dinlemez, ezer geçer affetmez. Öyle de olduğu oldu ama epey önce oldu, geçti bitti, bir daha olup durmadı. Okb'de genel itibariyle olumlu etkisi öyle yada böyle devam ederken, sarı kantaronla birlikte majör depresyondan eser bırakmadı. Ölüm düşüncelerinin sarıp sarmaladığı, ,kanıksandığı bir majör depresyonun tamamen yok olmasından bahsediyorum. Ben bu konuda Cbd ve kantaronun ortaklaşa iyi iş çıkardıklarını düşünüyorum. Sabırla istikrarlı bir şekilde kullanmanın neticesini aldım diyebilirim depresyonda. (21 aydır yüksek doz kantaron + 13 aydır Cbd) . E tabi balık yağları, D vitamini de var. Terapi de devam. Ve tüm bunlara 2 - 2,5 ay önce kekik yağını ilave ettim. Evet, kekik suyu değil kekik yağı.

    Covid-19 salgını süreci başlarında; virüsten korunma amaçlı olarak sözüne ve bilimine güvendiğim akademisyen bir yakınımın önerisiyle, sabah akşam ikişer üçer damla olmak üzere kekik yağı kullanmaya başladım. İki ayı geçkin süredir de yine istikrarlı bir şekilde kullanmaktayım. Kocakarı ilacı deyip geçmemek gerek, kekik yağı çok güçlü bir anti-viral aynı zamanda, virüs yok edici. Özellikle solunum yollarını rahatlatıcı, düzenleyici etkileri malum. Bunun dışında da farklı farklı yararları olduğuna, yakından veya uzaktan şahit oldum. Covid-19 belirtilerini neredeyse birebir yaşayan kişilerin ,özellikle süreç içinde yeni yeni tanımlanan belirtileri tanımlanmadan önce yaşayıp, kekik yağıyla 4-5 günde ayağa kalkan, aynı belirtiler ve kısmı yüz felci nedeniyle MS teşhisi konulup, yine kekik yağı ile kısa sürede yüz felci gibi bir durumdan ve diğer şikayetlerden kurtulan kişileri yakından veya uzaktan biliyorum. Bunun dışında yine kekik yağıyla uyku sorunları ortadan kalkan bir kişi, ameliyata gerek kalmadan anal fissür rahatsızlığından kurtulan ve yağa devam ettiği süreç içinde rahatsızlığının tekrarlanmamış olması, büyük tuvaletinin kıvamı ve rahatlığı artan kişiler…Tabii bütün bunlar hep kişisel gözlemlerim ve güvenilir kaynaklardan duyduklarım, bildiklerim sadece. Bilimsel verilere, istatistiki bilgilere dayanmıyor. Keşke bilimsel araştırmalar yapılabilse bu konuda.

    Lafı uzatmadan, belki de en sonda söylenecek olanı en başta söyleyeyim. 2 ayı aşkın süredir kullandığım kekik yağı, bu süreç içerisinde gitgide Okb’de gerilemeye yok açtı. Cbd Oil , Okb’nin ürettiği anksiyeteyi azaltarak nefes aldırıyordu yapabildiğince. Ama kekik yağı ile beraber, hastalığın kendisi geriledi. İlk zamanlar geçici bir ferahlama döneminde olduğunu düşündüm. Neredeyse 2 aydır o dönem bitmek bilmedi. Okb tamamen bitmedi tabii ki, hala var. Ama sanki kalıcı olarak,- ki umarım öyledir – epey geriledi ve bu gerileme devam edecek gibi görünüyor. Ben sadece Covid-19’dan korunmak için içmeye başlamıştım kekik yağını. Hiç beklemiyordum böyle bir etkiyi, hayal bile edemezdim. İhtimal de vermek istemedim uzun süre, inat ettim. Ama artık durum net. Ve bunu paylaşmak istedim. Okb ve benzeri rahatsızlıkların bu derece yaygınlaşmasında; çeşitli virüslerin kalıtımsal geçiş veya bebeklik çocukluk süreçlerinden itibaren vücudun çeşitli bölgelerinde, -sinir sisteminde özellikle - konaklayıp hastalık yapmasının olası olabileceğini okumuş ve duymuştum. Bugünkü Covid-19 virüsü gibi, ikinci dünya savaşı zamanlarında dünyaya saçılan Epstein-Barr denilen hastalık yapıcı virüs araştırılmalı bence mesela. Savaş zamanından beri halen var bu virüs dünyada. Belki de virüsle ilgili bir durum değildir. Kekik yağı, diğer takviyelerle beraber simbiyotik ilişki oluşturup bilemediğimiz bir yoldan Okb’yi geriletmiş olabilir, bilemiyorum. Kalın sağlıcakla.

    YanıtlaSil
  38. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  39. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  40. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  41. o odadan çık, nasıl olsa kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insan konumundasın ha bi de sevmeyi dene 'ne kaybedersin' 'ne kaybederim' diyerek yarın sabah uyanırsan random geçen hayatına denemediğin startuplarla farklılık katabilirsin ebilmekte değil kat

    YanıtlaSil
  42. Bende 2-3 yıl aynı durumda yaşadım en sonunda başladım (Cipralex 10 mg) tavsiye ederim motivasyonum ve enerjim arttı kısmen

    YanıtlaSil
  43. Allah sana yardım etsin abi ya

    YanıtlaSil
  44. Bence şekerini ölçtür. Bu nihilizm, bıkkınlık, eylemsizlik ondandır. Ya da tip 2 diyabet adayısın, yiyeceklerine dikkat et.

    YanıtlaSil
  45. Bence insanın neye inandığının ehemmiyeti bu konuda kendini belli ediyor.

    Ben Müslüman ardından da bir Deist iken bazen hayatta bir hedef bulsam da anksiyete ve stresim yükseliyordu. Ama Hristiyan olduğum günden beri artık kesin bir hedefim var ve anksiyete ve stresim bitti. Hatta test sonuçlarında %0 çıkıyor. Bu, benim başarım değil, aksine Allah’ın bir lütfudur. Ki bunların olmasının baş sebebi Hristiyanlığın dinden öte olmasıdır. Hristiyanlık bir din değil, Allah ile bir ilişki kurma şeklidir.

    Anksiyete ve stresim yok çünkü:

    “Bu nedenle size şunu söylüyorum: ‘Ne yiyip ne içeceğiz?’ diye canınız için, ‘Ne giyeceğiz?’ diye bedeniniz için kaygılanmayın. Can yiyecekten, beden de giyecekten daha önemli değil mi? Gökte uçan kuşlara bakın! Ne eker, ne biçer, ne de ambarlarda yiyecek biriktirirler. Göksel Babanız yine de onları doyurur. Siz onlardan çok daha değerli değil misiniz? Hangi biriniz kaygılanmakla ömrünü bir anlık uzatabilir?
    MATTA 6:25‭-‬27

    Bir derdim olursa Allah’a anlatıyorum, O’nunla konuşuyorum. O, benim en yakın dostum.


    Size buyurduklarımı yaparsanız, benim dostlarım olursunuz.
    YUHANNA 15:14


    YanıtlaSil
  46. Artık size kul demiyorum. Çünkü kul efendisinin ne yaptığını bilmez. Size dost dedim. Çünkü Babam'dan bütün işittiklerimi size bildirdim.
    YUHANNA 15:15

    YanıtlaSil
  47. Bende senin gibi benzer belirtilerle ağır depresyon geçirdiğim bir zamanda senin bir yazını okumuştum .Yazı özetle''Sen aciz,Allah'a muhtaç,biçare bir insansın.Bunu kabullen Tanrı falan değilsin'' şeklindeydi. Ben bu yazıdan sonra depresyonu yendim. Başkalarıyla kendimi kıyaslayan, önemli olmadığım için kendime eziyet eden birisi olmaktan vazgeçip ''Sen busun,basit,sıradan, hastalıklı,hassas, bağımlılığa yatkın bir kız'' Bunu kabul ettikten sonra daha az sinirlenmeye ve daha akışta olmaya başladım. Senin yazılarında bahsettiğin dünyayı yöneten bir avuç ruh hastası için endişelenmek yerine ''Onlar Sana bu hileyi düşünürken, Allah da onlara tuzak kuruyordu.Enfal Süresi'' ayetine sığındım. Hayatta ki en boktan, en adaletsiz durumda bile Allah'ın bir planı olduğunu gördüm. Sürekli küfür ettiğin Ekşici piçler, Pelinsular,dedenin çükü....vs hepsini Allah yarattı ve böyle olmalarına izin verdi. Hani bol ekşinli bir gavur filmi izlersin, işler boka sarar, kurtulmaları imkansız bir hale gelir.Filmin sonunda mütiş bir zeka oyunuyla bütün taşlar yerine oturur. Hayata böyle bakıyorum (En kötü duruma Allah'ın bir planı var diyerek endişelenmiyorum)ve hayattan artık cidden keyif alıyorum. Madem Allah'a inanıyorsun iyi biri ol. Evi temizle,Annenin faturalarını ödeyecek bir iş bul,mahallede ki çöpleri topla,kedilere su ver. İyi biri olmak için zorla çünkü dinin bunu emrediyor. Senin içinden gelmese de bu sırf dinin için yapıyorsan o zaman İslam bir işe yarıyor demektir (Bunu da senin yazılarından birinde okumuştum) SAğlıcakla kal. Dilerim depresyonu yenip benim kadar mutlu olursun.Sağlıcakla kal

    YanıtlaSil
  48. Ben seni youtube vasıtasıyla tanıyorum yaklaşık 2 yıl önce keşfettim o yüzden blogunda yazdığın yazılardan 3 ya da 4.sü bu okuduğum. Videolarinda sık sık dile getirdiğin bi şey hatırlıyorum Allahın rızası olmasa bu youtubeda napicam benzeri bi şey ve çok hoşuma gitmişti. Tekrar seni üretirken görmek üzere hacı seviliyorsun

    YanıtlaSil
  49. Bir sebebi vardır elbet. Yaşadığın bu süreç sonsuza kadar gidecek sanıyorsun ama bir an geliyor ki aklın başına geliyor ve içindeki devrimi sen gerçekleştiriyorsun. Ortam değitirmen gerekiyor. Bilirsin bunu, bir bağımlılığı yenmek için çevreni değiştirmen gerekir. Bugün aklında ne varsa zor da olsa yap. Bir hareket, öteki harekete neden olur.
    Depresyonu tamamen genetik hastalık olarak görüp kendini çaresizleştirmen bir kaçış yolu gibi duruyor.
    Saçma gelebilir ama ben depresyonla ilgili kendimde şunları gözlemlemiştim:
    -Hormonlarım sağlıklı çalışmıyormuş ve prolaktin (süt hormonu) yüksek çıktı testlerde. Hormon ve kan değerlerini ölçtürmeni tavsiye ederim.
    -Kızartma, karbonhidrat, işlemiş gıda gibi ürünlerin aşırı veya orantısız tüketimi hormon dengesini bozuyor. (bağırsaktan gelen mutluluk gibi düşün. Şişkinlik, kabızlık, ishal sorunların arttıysa yediklerine özen gösterebilirsin)
    -izlediğin, maruz kaldığın sosyal medyaya dikkat etmeni öneririm. Kendimde şunu fark etmiştim "Yaşıtlarım hayatını yaşıyor ve ben evden dışarı çıkamıyorum, hiçbir şekilde ilerleyemiyorum". Sosyal medyanın bir kısmını sildim veya dondurdum. Anonim hesap açıp sadece bilgi almak istediğim kurum ve kişilerin hessaplarını takip ettim. KAFAM RAHATLADI.
    -İzlediğim video veya filmler hep olumsuz içeriklere sahipti. Ben izlerken keyif alıyordum ama zihnim o kadar da almıyormuş. Salakça bile olsa komedi filmi izlemeyi en kaliteli üzücü filme tercih ediyorum. Ya da Survivor ya da Şokopop izliyorum.
    -Ben imanımı ve inancımı sorguluyordum. Bir şekilde Allah'ın varlığına inanıyordum zaten ama mucizelere inanmıyordum. Bu da tevekkül etmeme mani oluyordu. Süreç içerisinde mucizelere inanmaya başladım. Dualarımın duyulduğunu ama yalnızca farklı bir zamanda gerçekleştiğini (Allah'ın istediği zamanda oldu) fark ettim. Allah neden benim kötülüğümü istesin ki? yaşadığım zor durumlarda sürekli olarak her şey O'nun istediği gibi olacak diyordum ve bu bana bu fani dünyada büyük rahatlama veriyordu. Hayatın bütün sorumluluğu bana ait değil, bunu fark ettim ve rahatladım.

    Bazı geceler düşünmekten uyuyamam ben. Bir videonu açıyorum, takıyorum kulaklığı, sen sakin sakin konuşuyorsun, ben senin konuştuğunu düşünmeye başlayıp kendi sıkıntımı unutuyorum. O rahatlama ile uykuya dalıyorum. Çok şükür uzun zamandır rüya görmüyorum ya da ben hatırlamıyorum. Günüm de güzel geçiyor bu sayede.
    -Bir de sağlıklı ve güven veren bir ilişki iyi gelebilir. Özellikle aşk da olursa daha güzel gelir.

    Neyse efendim, teşekkür ederim, iyi ki bu çağda denk gelmişiz. Yoksa düşüncelerini nasıl bilebilirdim?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar da güzel yazmışsın. Ben de çoğunu uyguluyorum gerçekten etkili yöntemler. Şu kan şekeri ölçtürme şeyini 2. ye duyuyorum burada artık gözüme gözüme giriyor belki ben de bir kontrol ettirmeliyim. Nede olsa denemediğim bir şey. Tekrardan sağol hacı ^^

      Sil
    2. en azından yediğin içtiğinle ilgili olup olmadığını saptamak bile süreci ilerletiyor. Rica ederim :)

      Sil
  50. Yorumlara kahkaha attım fhuwhxuajxbfh yerim sizi yerim

    YanıtlaSil
  51. Sorun bedeninde kardeşim.vitamin değerlerini ölçtür kesinlikle.tıbbi kenevir kullanmani öneriyorum.cbd oil.

    YanıtlaSil
  52. bu dünyada yüzünü canlı görmeyip sevdiğim ve güvendiğim ender adamlardansın. her yazını okuduktan sonra kendimi cahil hissediyorum. her yazından sonra derdin bana da geçiyor. yazılarından aldığım derdi başkasına anlatınca "ya bi siktir git" alıyorum. bu yorum da ister inan ister inanma samimiyetle yazıyorum. sen benim gözümü daha 16 yaşımda açmamı sağladın. seni çok samimi bir şekilde seviyorum. senin bu durumların beni de yıpratıyor. en kısa zamanda başkalarının da gözünü açabilecek konuma gelmeni tüm yüreğimle istiyorum. en kısa zamanda bu ruh halinden çıkman temennisiyle. samimiyetle sevdiğim ender adamlardansın.

    YanıtlaSil
  53. Merhaba Cemrecim, 16-17 yaşında başladım sorgulamaya, ilk başladığımıda ergenliğin verdiği "öne çıkma" , "değer görme" isteği etkisiyle tam sorgulamadan hadisleri inkâr ediyorduk:), herkese anlatıyorduk; işte hayır dostum yanlış biliyorsun o ayet öyle demiyor, ya hayır kanka o "daraba" fiili çok anlamlıdır, vurmak değildir:) vs.vs.
    sonra lise sonun verdiği rehavetle iyice dersleri saldık, orta halli bir öğrenciydim o kadar kötü değildim, son sene herkesin birbiri ile yarıştığını en arka sıraya geçip izledim bunu 1 sene boyunca yaptım, sahi? sonunda bizi kara toprak bekliyorsa, bir et parçası isek , evrende, galaksilerde bi toz zerresi isek neden bunca çaba?, neden bunca yarış?, neden bu kadar hayattan zevk alma isteği?, Hiç mi düşünmüyorlardı ki sonunda seni ölüm bekliyor neden yaşıyorsun?, kalkıp birini silkeleyip sorasım vardı iyice boşlamıştım herşeyi, İslam'ın nihilizm koluna doğru ilerliyorduk yavaş yavaş... 3. katın balkonuna geçip karşıdaki ihtişamlı at yarışının çok olduğu 4.Leventi izliyordum, iyice müzik zevkim değişmişti, artık sözsüz sakin,mistik,keman,piyano mozart, Beethoven'a sarmıştım 5 liralık kulaklığımı takıp 5 km boyunca gece yürüyüşlerine çıkıp inzivaya çekiliyordum, parklarda oturup hayatı "zoom" modundan çıkarıp küçültmüş ve geniş bir kadrajdan bakmaya başlıyordum bunlar yavaş yavaş psikolojimin; "hey orspu çocu napıyorsun anamı skicen yeter dur" dediği anlardı, durmadım devam ettim, insanların koşturmalarını izledim; Bakkal fevzi abinin bayat ekmekleri elden çıkarmaya çalışmasını, işçileri hunharca çalıştırıp maaşını verirken söylene söylene veren patronları, sakal uzatıp cübbe giyen tiplerin, kendisinin bile anlamadığı bi dildeki kitabı insanlara anlatmaya çalışmasını, takım elbiseli steak yiyen beyaz yakalı abimizi, herkesi izliyordum, psikolojim kalmadı, genetiğin getirdiği; "saçların 30' dan sonra dökülecek" kodunu 17 yaşına kadar çekmiştim, saçlarım çok dökülüyordu 3 numaraya vurunca kel olduğum bariz belliydi, uzatarak gizlemeye çalışıyordum fakat anlım da açılmıştı, her gece Allah'a sitem edip ağlıyordum çok hakkımız varmış gibi; "ne diye yarattın?" neden geldim ki şimdi?, ne halt yiyeceğim, güçsüz kaldım bak kolumu kaldıracak mecalim yok, 1 aydır odamdan çıkmıyorum arkadaşlarım, ailem kuluçkaya yatmış diye dalga geçip duruyorlar, hiç aldırmıyordum aslında kendilerinin nasıl aciz bir hayat yaşadıklarını görünce halime bin şükür ediyordum, teşekkür ederim Allahım bana akıl bahşettiğin için sonsuz minnettarım sana. İyi ki tek kalıp evde kalmışım diyordum bana konuşmayı unutursa da aklımı doğru kullanabilmeyi öğrendim, her gece melankoliye bağlayıp ağlıyordum yastığım yaş la dolu Tanrım varoluş sancısı çekiyorum, öyle böyle 1 sene geçti mezuna kalıp felsefe okuma hayalim vardı, ama gel gör ki senin planların olduğu gibi hayatın da sana karşı planları vardı; Babam, hergün gelip sayıklanıyordu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okumuyorsun gir işe diye, belki de inandıramamıştım ama hergün yüzünü görüp bana laf etmesini daha fazla kaldıramıyordum, al evini g*tüne sok allahın cezası diyip çekip gidesim vardı, ne yapacaktım ki dövmesinden beter söylenmelerini dinlememek için bi lokantaya girdim, ben kendime inanamıyordum; yalaka, kayırma,iki yüzlü,hayat amacı rant ve para olan yüzsüz insanların arasına düşmüştüm allah cezamı verdi işte şimdi, aynen de öyle oldu çevrem değişince otomatikmen ben de değişiyordum ilk başlarda uyum sağlamak istemedim hatta herkese tepeden bakıp pek yüzgöz olmuyordum, yavaş yavaş sürüye katılıyordum ilk aylığım elime geçmişti para kazanınca adeta tüm yorgunluğum geçmişti ne yapacaktım şimdi? en yakın mağazaya gidip üst baş bakmaya gittim, ve beğenmiştim onu da al buni da şu da güzel aaa baksana tam uydu , çok güzel görünüyor!, bunları duymak hoşuma gitmişti, milletin verdikleri ile giyinen ben adeta uğurkan erez olmuştum ilk başta rahatsız olmadım değil yavaş yavaş kendime yabancılaşıyordum, artık ağlamalar geçmişti, mutluydum (!), paramı kazanıyor keyfime bakıyordum, herkes sevgili yapıyordu ben de yapmalıyım yaptım bıraktım, öyle böyle zaman geçti 19 yaşındayım 1,5 senem öyle çöp olarak geçti şuan 2 senelik bi sağlık bölümünde okuyorum, istediğim değildi ama o iş hayatı çok yormuştu beni ve hayatım öyle geçemezdi ,geçirmek istemiyordum ve işten ayrıldım şuan hafta sonları gidiyorum o kadar, o kadar hayatın içinde kaybolmuşum ki Allah,din,namaz aklıma bile gelmiyordu cuma namazı, bayram namazı ,hepsini salmıştım, şimdi arada aklıma geliyor napıyorum diye ben öyle yazasım geldi belki biri okur da konuşuruz diye:), farklı uğraşlar ediniyorum artık borsa, spor, geceleri de felsefe olucak heralde ama ilerde felsefeye yoğunlaşmak istiyorum sadece biraz maddi açıdan özgürlük istiyorum sonra sana söz veriyorum Tanrım dinini araştıracağım açken düşünemiyorum özür dilerim , seni çok seviyorum Tanrım beni umarım affedersin, hayatta kimseyi ağlamaya değer görmüyordum, kolay kolay ağlamam da, ama Tanrım sen biliyorsun ya dökülen yaşlarımı onlar şahit olsun ,sen olmasan yaşanılacak yer değil doğrusu, sevgi ve özlemle...

      Sil
    2. Kendim yazmış gibi hissetim harika yazı.Maalesef,elimizdeki gezegen bu tarzda var olmuş bir insandan kötülük beklemiyor olabilir mi ki? İnsanoğlunun açlığı ebedi olarak devam ettikçe bu bok çukurunu gittiğimiz her yere götürmeye devam edeceğiz.İşte bu yüzden materyalist düşünmek kafamı sikip atıyor,umuyorum ki bunların hesabının sorulacağı adaletsiz,kusursuz bir mekan vardır.

      Başarılar diliyorum sanada.

      Sil
  54. Vaaay, son paragrafta benim "Öylesine" yazısındaki yoruma selam çakmış sikkom. Bir an karşılıklı konuşuyormuş gibi hissettim, mutlu oldum.

    YanıtlaSil
  55. Eveeeeet,yıllar sonra tahminettiğim yerdesin."ben demiştim" lavuklarından olmadığım için sana kendi çözümümü (ancak)önerebilirim.Bir motor al ve motor gibi de bir karı bul.3 ay sonraki yazını merakla bekliyor olacağım.Sevgilerimle,

    YanıtlaSil
  56. Senden farklı olarak inancım yok. Tüm kutsal, ulvi duyguların falan evrimsel bir açıklaması olduğunu düşünüyorum.
    Tanrının olup olmadığını bilmiyorum. Varsa da islam tanrısı değil bence. Kötülük dolu bir evren, peygamberin özel işlerini de içeren, cinsiyetçi bir kitap. Bence bu değil. Fazla umrumda da değil.
    Hayatımda fayda sağlayacak herhangi bir konuya motivasyonum yok. Spor, yabancı dil vs. Hiç işime yaramayacak konuları araştırmak daha cazip geliyor.
    Ara ara kitap, iyi dizilere sarıyorum. BuüBu arada müzik kutsalım. Audiophile seviyeye yakın kulaklık sistemim var. Rock/metal ağırlıklı ayin edasında dinlemeler yapıyorum.
    İnsanlarla iletişimim kendimi yormayscak seviyede. Genellikle dinleyip kendi kendime çıkarımlar yapıyorum. Belgesel gibi. Beni samimi bulup paylaşım yapan çok. İnsanlarlarla profillerine uygun farklı rollere bürünüp takılıyorum. Kırıcı bir şey yapmıyorum ama. Herkes memnun.
    Sarhoş olmadan ama sık alkol tüketiyorum. Tadım gibi. Keyif aldığım işlerden.
    Beklenti olmayınca, dünyadaki herhangi bir türden farkın olmadığını kabul ettiğinde gündelik yaşam çok da kötü değil bence. Yarın ölsem zerre umrumda değil. Anlamlı da değil.
    Hastalık herkeste farklı seyrediyor sanırım. Umarım daha kolay bir yola girersin.
    Kolay gelsin.

    YanıtlaSil
  57. Bende de kronik depersonalizasyon var, leş gibi. Nasıl geçer bilmem.

    YanıtlaSil
  58. Hayatında köklü bir değişiklik istiyorsan yani kötüye gidişe bir dur demek istiyorsan ya da temiz bir sayfa açmak istiyorsan birşeyin/birşeylerin değişmesi gerekiyor.mesela yeni bir iş gibi,evlenmek gibi...Özetle evlen reis.

    YanıtlaSil
  59. huzur varolusculukta18 Haziran 2020 01:14

    Hayat felesefende sıkıntı var. Dindarlığın aşılması zor bir aşamasını yaşıyorsun. Hayatın sorumluluğunu almamak. Varolan şeyleri tanrı yazmış ve değiştirilemez gibi görmek. Özünün de bu olduğunu ve bu depresyon ile yaratıldığını düşünüyorsun. Oysa ki insan kendi hakkında yarattığı tüm tahayyülleri gerçekleştirme potansiyeli olan bir varlık. Tanrı tarafından yaratılan insan projesinin amacı da bu olmalı. Varoluşçuların da dediği gibi ayakları olmayan bir insan 100 metre rekorunu kırmıyorsa bile bu onun sorumluluğudur. Ne ilginçtir ki varoluşçular bu lafı ettiğinde henüz Pistorius diye ayakları olan 100 metrecileri bile geçen adam henüz piyasaya çıkmamıştı. Kısacası depresyonda olmayı sen seçiyorsun. Yarından itibaren depresyonda olmayı gerçekten seçmezsen başarırsın. Nereden mi biliyorum çünkü benzer süreçleri ben de yaşadım ve bu dediğim şeyi farkettiğim andan beri 1 kez bile depresyona girmedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O zaman bende şöyle diyeyim, Madem depresyonu ben seçiyorum,çevremde yaşanan depresyona sürükleyen olaylarda mı benden kaynaklı? Yahut dünyanın bu kadar zalim,acımasız sahnelere sahip olması? Diyebilirsin ki; "Bunları düşündüğün için depresyona zemin hazırlıyorsun."Hayır burada etik kurallarımız ayrılır,ben önümde duran gerçeği inkar edemem.Biri gözümün önünde öldürülüyorsa benim buna şahitliğim "Müzik dinle,Koş,bak hocam hayat güzel bir mekan" v.b teraneleriyle geçiştirilmesi gülünç olur.

      Gelelim senin şu varoluşçuluğa,Hayatın sorumluluğu gerçekten herkes için dogmatik olarak "100 metre koşmak zorundasın" olabilir mi,bunu neyle temellendiriyorsun ki? Asıl gerçek şu ki Etik anlamda hepimiz birer madde bağımlılarıyız.Evet,o vicdan diye nitelenen iç mahkeme bize tamamen hormonlarımızın sikim sonik oyunu ve bu maddeden inanılmaz zevk alıyoruz.Hatta kaldı ki hangi eylemden zevk alırsak:"İşte doğru budur,öyleyse insanlarda böyle olacak!" diyip eleştirdiğindin tanrılarından bir anlamın kalmıyor.

      Sahiden nedir bu anlam bulma hastalığımız? Hem din hakkında "Hayatı anlamlı bulmak için uydurulan,kısıtlayan ürünler" deriz sonra gider kendimiz bir anlam bulup ayrıyetten insanları yine buna şartlayıp :"İşte insan böyle olmalı" gibi temelsiz çıkarımlar yaparız.
      Bu ne perhiz,ne lahana turşusu?
      Özetle varoluşculuğu modern çağın yine insanlar tarafından insanlara yedirilen bir din gibi görüyorum.
      Maddeyi olduğu gibi kabul edelim,anlam yüklemeyelim :)
      Umarım scroll atmadan okursun,iyi günler

      Sil
  60. Allah olmazsa hiçbir anlamı olmaz diyorsun hayatın,Allah'a inanıyorsun ama anlamsızlığın içinde debeleniyorsun kendi sözlerinle teoride müslümansın pratikte nihilist ben de aynı sıkıntıları yaşıyorum çünkü bir şeyler oturmuyo puzzleı tamamlayamıyoruz,çelişkili bilinmez bir hayat anlamıyorum ben de 10 yıldır diyorum ki kıyamet kopsun da rahatlıyım sanki yavaş yavaş kendi kıyametim kopuyo dışarda değişen birşey yok

    YanıtlaSil
  61. Anlam aramakla, Tanrı'yı hop diye buldum demek, nihai bir kafirin kısıtlı akıl yürütmesidir. Aş. İnancı da, sözcükleri de aş. Gönül tertemiz olmadıkça Sultan teşrif etmez ziyarete. Kulağı olan duydu. Bu, topluma açık bir sır.

    YanıtlaSil
  62. MANTIK AL-TAYYAR

    Al, oku. O dostunu arıyor, sen neredesin ey dünya dostu? Nereye gidiyorsun?

    YanıtlaSil
  63. "Bir avuç toprağa iman veren pak Tanrı'ya hamdolsun"

    Kulağı olan duydu.

    YanıtlaSil
  64. Onu bunu siktir et de, libgen.is'den Peter Y. Yu ile Manuel Cardona'nın "Fundamentals of Semiconductors: Physics and Materials Properties"i indir, oku. Anla demiyorum, OKU diyorum. Diyorum çünkü ben de "Teoride Müslüman, pratikte nihilist, ölmeyi bekliyorum." iken iyi gelmişti. Belki de anlamadan okumak iyi hissettiriyor, bilemiyorum. Neden bu kitap diye sorma, uzun hikaye. Ha bir de, bitirince haber ver :D. Zaten bütün gün yatıyon 800 sayfa sana koymaz.

    YanıtlaSil
  65. İncindin. Sorun yapma, nihilist delidir. Sen olma. Oku.

    YanıtlaSil
  66. Adamın hayatı psikiyatride geçti ��

    YanıtlaSil
  67. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  68. Gidişat intihar. Ya şimdiki kişiliğimiz değişmeden ahirette de aynı oluyorsa?

    YanıtlaSil
  69. Aynı ben de boyleyim.Nefes almakta zorluk cekiyorum resmen.

    YanıtlaSil
  70. İlahi amacın tam olarak ne olduğunu, neden böyle bir amaca gerek duyulduğunu anlayabilmek dışında bu hayatta seni hiçbir şey tatmin etmeyecek Cemre... Bütün bu sırrı çözebilmekse yaşayan herhangi bir canlıya nasip olur mu, inan ki bilemiyorum... Bazen sadece neyi neden ve niçin yaptığını bilmek, sırf sorumluluklarından dolayı bir şeyleri yapıyor olmaktan daha çok tatmin sağlar...

    YanıtlaSil
  71. Çocukluğundaki cemre olmanı engelleyen ne varsa hayatından çıkar, o cemreye dönmek daimi amacın olsun ve "normal" olmaya çalış, böylelikle her an farkını fark edip mutlu olman kaçınılmaz olacak... tek gerçek tavsiye: seni senden başka kimse anlayamaz ve kurtaramaz.

    YanıtlaSil
  72. Ayrıca mevcut kitap elinde varsa kullanıcı adımdaki kısmı okuman her şeyi daha net açıklayabilir!

    YanıtlaSil
  73. Aşkın bir zerresi, bütün âlemden iyidir...
    derdin bir zerresi, bütün âşıklardan iyi!
    Aşk, daima kâinatın içidir, ama dertsiz aşk,
    tam aşk değildir.
    * Meleklerde aşk vardır, dert yok... dert,
    adamdan başka bir mahlukta bulunmaz.
    * Aşkın kâfirliğe yakınlığı var... kâfirlikse,
    yoksulluğun içyüzü!
    Yola ayak basan, bu yolda ayak direyen,
    küfürden de geçer, İslamdan da!
    Aşk, sana yoksulluğa kapı açar... yoksulluk da
    kâfirlik yolunu gösterir.
    Senin bu küfrünle imanın kalmadı mı, şu tenin
    de yok olur, şu canın da kalmaz!
    İşte ondan sonra bu işin eri olursun. Bu çeşit
    sırlara sahip olmak için er gerek!
    Erler gibi ayağını bas, korkma... küfürden de
    geç, imandan da... korkma!
    Nice bir korkacaksın? Bırak şu çocukluğu!
    Erlerin aslanı gibi yola gir, işe koyul!
    Sana yüzlerce tehlike baş gösterse, değil mi ki
    bu yolda baş gösteriyor, korku yok!

    YanıtlaSil
  74. Obsesif kompülsif bozukluk için de doktorunu gör. Merak etme, sana dokunmayacağım. Dokunsam da zararı yok, trolsün zaten. Bu eziklik de sana yeter. Sik kafa...

    YanıtlaSil
  75. Cemre merhaba, okur musun bilmiyorum ama yazacağım çok fazla uzatıp sıkmamaya çalışacağım.

    Durumunu kendime benzettiğim için doğrudan kendimden hareketle yorum yapıyorum.

    Eski yazılarından birinde bahsettiğin gibi bunun nedeni aşırı farkındalık, ve bu senin sınavın. Bu yaşadığın fazla bilinçle öyle leyla gibi gezip uzun vadeli mutlu olmayacaksın zaten açıkcası doğru olan da bu. Hayatı uzun süreli bir hüzün çizgisi ara ara mutluluk yükselişi olan bir grafik gibi görürüm ben. Sürekli mutluluk mutluluğu kavramsal olarak anlamsız yapıyor.

    Ancak motivasyon düşüklüğünün bir nedeni birşeyleri değiştirebilme gücünün azlığı olabileceğini düşünüyorum. Eğer etki ettiğini görsen, oyunun içinde olduğunu bilsen sürekli olarak kendini motive edebilirdin. Adamlar köy muhtarlığı için senden fazla motivasyonla yaşıyorlar amk.
    Senin sosyo kültürel mücadelen muhtarlıktan ya da herhangi bir çok şeyden yüksek olduğu için ülkede toplum mühendisliği yapabilecek bir konumda olsaydın motivasyonun yüksek olurdu ancak diye düşünüyorum. Yani donanımınla etki mekanizman paralel değil. Bu demotive edebilir.

    Diğer bir husus ise illaki spor yapın demeyin sözündeki psikoloji. Sen birşeyin sana fayda edeceğini bilsen de şuanki halinden uzaklaştıracağını düşündüğünden önyargıyla baştan reddediyorsun. Konfor alanının dışına çıkamıyorsun herkes gibi.

    Oysaki fizyolojk açıdan destekle bile önemli seviyede düzelme gösterirsin. Hem bu düzelme ile mevcut olan yüksek farkındalığını yaymak için yani üretmek için gücün olur yani ilk motoru çalıştırmak zor sonra çarklarla devam ediyor işlem gibi düşünebilirsin.

    Spor salonunda dumbel kaldırmak değil bu fizyolojik etki, hareket etmen lazım biriken toksini atmak için. Çık dolaş ve güneş gör. Beslenmen önemli bağırsaklardan salgılanıyor mutluluk hormonu. Evet bırakman imkansız gibi ama sigaranın sende biriktirdiği hiç mi toksin yok.

    Velhasıl çıkıp amaçsızca dolaşsan göreceksin ki insanlar gündelik işlerle uğraşıyorlar. Öncelikle kafanı boşaltacaksın deşarj olacaksın. Hareket Güneş Beslenme. Güneş gör muahkkak. Protein ağırlıklı beslenmeye çalış. Et ye.

    Son olarak, ben de teorik olarak çok düşünmenin verdiği karamsarlığı yaşadığını düşünüyorum, oysa hayatta günü geçirmek için basit şeylerle kendime iş çıkarmayı tercih ettim zaman öldürüyorsun yani. Çoğu insan günlerini basit (hatta saçma sapan) işlerle geçiriyor senin gibi hayatı anlamlandırma vb düşünmeden yaşıyor. Bunu hayatına serpiştirebilirsen dengelemiş olursun .

    Senin durumunu eve kapanan bu virüs zamanı ne yazık ki arttırmıştır. Okbli insanlar için de ayrıca zor.

    Sonuç, (essay mi yazıyorsun diyeceksin), birşeyleri değiştirebilecek konuma gelemeyebilirsin, ancak hayatını basitleştir, mesela günlerce bir vize başvurusunun evraklarıyla uğraşmak gibi düşün, bu sürekli büyük fotoğrafa bakmaktan (düşünmekten) ağrıyan boynunu küçük aşamalarla meşgul et.

    Bunlar olmazsa son tavsiye: insan hayatını bir vitesli araba gibi düşün geldiğin 4.viteste uzun süre kaldığın için araba boğuluyor vites arttırmak için bir yenilik yap. Erkenden evlenip çoluk çocuk yapan insanların arttıracak vitesi kalmadığı için anlamsızlaşıyor hayatları diye düşünüyorum. Bu evlenme ve çocuğa birer ayrı vites olarak bakarsan bu şekilde hayatında yenilik yapabilirsin ya da daha minimal düzeyde odanda değişiklik yap imajında değişiklik yap saçını kes kıyafetini tarzını değiştir ve başka bir vitese geç.

    Bunlar benim fikirlerim, sana vay aq dediğin birşey yazmak zor olduğu gibi başkalarının önerilerini doğru bulmada da zorlanacak bir yüksek bilinçtesin.

    Allah yardımcın olsun.

    YanıtlaSil
  76. Yol gösterici yiğit hüthüt, meydana çıktı...
    başına tacını giydi.
    Yüz binlerce kuş yola düzüldü... aya da,
    balığa da gölge saldı!
    Gide gide yolları, bir vadiye erişti; feryatları
    adeta aya ulaştı.
    O yoldan yüreklerine bir korkudur düştü...
    canlarına bir ateştir erişti.
    Birbirlerine yaklaştılar; kanat kanada, ayak
    ayağa, baş başa uçmaya başladılar.
    Hepsi de gene canlarından el yudular...
    yükleri ağırdı, yolları uzun!
    Şaşılacak bir yoldu bu yol... bu yola ne bir
    giden vardı, ne de yolda bir zerre hayırlı yahut
    şer bir şey!
    Sessiz sedasız bir yoldu... ne artıyordu,
    uzuyordu bu yol, ne de eksiliyordu!
    Bir kuş hüthüte, “Yolda neden kimsecikler
    yok?” diye sordu. Hüthüt cevap verdi: “Bu
    yalnızlık, padişahın yüceliğindendir.

    YanıtlaSil
  77. Bir sofi Bağdat’ta acele acele bir yola
    giderken yoldan bir ses duydu.
    Bir adam “Bir hayli balım var... pek ucuza
    satıyorum, alıcı yok mu?” demekteydi.
    Sofi, adamın yanına gidip dedi ki: “A sabırlı
    kişi, ucuz satıyorum diyorsun, hiçe de verir
    misin?” Adam dedi ki: “Uzaklaş be herif!
    Sen deli misin ki? Kim bir hiçe karşılık sana şey verir?”
    Hatiften ses geldi: “Sofi, hele gel...
    bulunduğun makamdan ilerle; bir iki adım at
    Da biz bir hiçe karşılık sana her şeyi verelim;
    daha fazla istersen, onu da ihsan edelim!
    Rahmet, doğmuş bir güneştir... ışığı, bütün
    zerrelere yayılmıştır.
    Tanrı rahmetini gör ki, bir kâfir için bir
    peygamberi azarladı!”

    YanıtlaSil
  78. Yanıtlar
    1. Senin kadar ağır olmadığı kesin ama bende de aynı motivasyonsuzluk, hemen sıkılma, ve teoride müslüman olsa da pratikte ne namaz kılan ne oruç tutan (evet oruç bile yok , yani en azından bu sene hiç olmadı ve yine biliyorum din bunlarla sığlaşan bir şey değil sadece bunlar bile yok) biriyim. Yaptığım bir iyilik varsa o da çevreme karşı kibar olmaya çalışmak (ki onu da tam başaramıyorum) ve Kur'an'ı daha fazla anlamaya çalışıp bir şeyler keşfedersem onu paylaşmak duyurmak. Yani bunalım seviyemiz aynı olmasa da zaman zaman yükseliyor ve o yükselişlerden biliyorum ki seni anlayabiliyorum.

      Bence çok düz bir tespit olacak belki ama (bazen düz tespitler daha realistik oluyor) bence seni senden alacak, seni doyuracak (sadece cinsel değil tabiki, zihin yapısıyla da güzelliğiyle de neşesiyle de) bir kadın gerekiyor. En azından bunalımının %75-80'ni bunun eksiliğinden olabilir. Belki bilinçli olmasa da bilinçaltından besleniyor ve dışarıya da artık yalnızlığın sıkıntısını vuruyorsun.

      Bilemiyorum belki gerçekten beyinde bir biyolojik/fiziksel bir sorun var ve onun kalıcı zorluğunu yaşıyorsun (pek ihtimal vermesem de) Yine de salma kendini ve momentumu almak için bir kaç kombo çekmek için çaba göster sonrası gelir.

      Sil
  79. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  80. Hissettiklerin tamamen çok doğal. Aptal psikologlar gibi konuşmayacağım ancak zaten çağımızda her şey çok hızlı değiştiği için insanlar bir zaman sonra bir şeylere ayak uyduramamaya, uyduramadıktan sonra da uğraşmak istemiyor. Bir şeye motivasyonunun olmaması çok normal çünkü büyüdükçe bazı şeylerin sonunun olmadığını fark ediyoruz. Hayatımızı kolaylaştıran milyonlarca şey arasında tutunacak bir şeyler arıyoruz ki hırslanalım. Hırs çok garip bir şey. Her şey hızlanıp kolaylaştıkça basit insanlar ve basit şeylerin içerisinde yaşadıkça insan motivasyonunu ve hırsını kaybediyor. Umarım eskisi gibi hayatını ve motivasyonunu düzene oturtursun.

    YanıtlaSil
  81. Yapmanız gerektiğini düşündüğünüz şeyleri sadece yapın duraksamadan acaba demeden yapılması gereken şeyleri sadece yapın, bir şeyleri yalnızca tamamlamak bile iyi hissettirecektir.
    Her gün iyi şeyler de kötü şeyler de olacak, her günün yaşanmaya değer olduğuna inanmak için ve günün sonunda en azından birkaç iyi şey oldu diyebilmek için kendinizi her gün hayatta kalmaya değil yaşamaya ikna edin.
    Motivasyonsuz, kendine dertler edinen biri olduğunuzu size söyleyen sizi dibe çekmek isteyen tarafınız, lütfen size sizi kötüleyen tarafınıza kulak vermeyin.
    Geri kalan hayatını harika geçirmek isteyen ve hayal kuran bir tarafınız var, geçmişte kendinizde beğendiğiniz şeyleri bu tarafınıza borçlusunuz, lütfen onu dinleyin.
    Rezil olacak, utanacak, üzülecek, korkacak, pişman olacaksınız. Ama sevinecek, güçlenecek, gurur duyacak ve rahatlayacaksınız da. Bununla birlikte ikinci grubun gerçekleşmesi için ilk grubu yaşamanız gerecek, hiçbir zaman her şeyin mükemmel olmayacağını kabul edin ve yine de buna rağmen çabalayın.
    Yalnız değilsiniz, hiç olmadınız, yazdıklarınız her zaman birilerini etkiledi bu ufak bir şey değil başarılarınızı ve kendinizi küçümsemeyin.
    Fakat tek başınasınız, hep tek başınaydınız kimse kafanızın içinde sizinle birlikte yaşamadı ve yaşamayacak, orada hangi tarafınızın ne söylediğini, günün sonunda kimin galip geldiğini kimse bilemez. Lütfen orayı huzurlu ve mutlu hale getirin çünkü maalesef başka gidecek yeriniz yok.

    YanıtlaSil
  82. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. " O halde bir işi bitirdiğinde hemen diğer işe koyul " (Inşirah Suresi) motive edebilir.

      Sil
  83. David Burn'un "İyi Hissetmek" kitabını da öneririm. Çok ünlü bir psikolog ve boş kişisel gelişim kitaplarından değil, hem akademik hem pratik sonuç veren yöntemleri var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunları 7 yıl Bipolar tedavisi gören, obsesif sorunları da olan ve depresyon dönemlerinde kulakları tıkayıp odada bütün gün yatan ve tv, internet hiçbir şeye yaklaşamayan psikoz dönemlerinden çıkmış biri olarak yazıyorum. Gerçeklikten koptuğum çok anlar oldu, bir kız beni çağırıyor zannedip kıza teklif edip öyle olmadığını anlamanın şokuyla yıkıldığım oldu. Ama hepsi geçti, geriye biraz obsesyonlar, biraz da yükseliş anları kaldı. Onlarla da idare edebiliyorum artık. Dua etmeyi unutma, ve sonsuz ödül varken bu dünyanın güzellikleri veya acıları ne ki... Ama kolay değil zor biliyorum, intihar etmek istiyor insan biliyorum. Ama zannettiğin gibi zor bir durumun yok, hissettiğin acılar geçecek, geçmese de baş edebileceksin. Cenneti düşün. Sonsuz mutluluk ve ödül. Burada mutluluk için ise çalışmak, başlamak, senin bize aşıladığın okumak-araştırmak, sevmek ve önce düşüncede değişmek. tabiki dua ve hatta secdeye durmak, biraz da güzel müzikler.

      Sil
  84. Ulan bide tonla şey öğreniyorsun, tonla şey deniyorsun sonra diyorsun ki evet lan değiştim artık bende normal hissediyorum, bir iki ay sonra tekrar başa dönüyorsun ne yarrakça şey lan bu ama hala umudum var hala umudumuz var.. bu yolun yolcularını sikiyim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorumu dikkate alıp motivasyonunuzu düşürmeyin, ben yeniden normal hissediyorum :)

      Sil
    2. Birbirimizi sikerek bu yol daha rahat biter. Sikişin gari

      Sil
  85. https://www.youtube.com/watch?v=VvB8h5LNpwA

    YanıtlaSil
  86. None can help you sikko

    YanıtlaSil
  87. Aklımdakileri birebir yazmışsın yine. Ama en azından inancın var senin, ben inançlı da değilim, hep teori hem pratik tamamen nihilistim hacım.

    YanıtlaSil
  88. Merhaba, yazdıklarınız okurken acaba birileri bütün hayatımı izledi de sonra bunlarımı yazdı diye düşünmedim değil. Hayata bakış açısı bağlamında kendimi okudum adeta. Benim de dini inancım yok ama beni hayatta tutan tek şey: er ya da geç bir gün beni terk edecek fakat seven üç insana ömürleri boyunca kendilerini affedemeyecekleri bir cezayı verecek yani intiharımla cezalandıracak kadar acımasız olamamam. Yoksa diğerleri umrumda bile değil. Ben de onların umurumda değilim. Ama kimse benim içimdeki bu merhameti göremiyor. Dayanmak için ne kadar zorlandığımı anlayamıyor. İşin olsun, paran olsun dünyayı gez dolaş değişirsin diyorlar. Değişeceğini sanmıyorum. Sanırım hayatımda beni güçlendirecek ya da güçlü hissettirecek bir neden arıyorum ama neyi aradığımı da bilmiyorum. Aradığım şey her neyse ona duyduğum özlemle ıstırap içinde saçma sapan güneler yaşayıp aptal saptal kararlar verip onları uygulamak gibi başarı ve başarısızlıklarla dolu bir döngünün içinde yuvarlanıp gidiyorum.

    YanıtlaSil
  89. Pornoyu bırak, Saçını da ya kısaltıp soldan sağa doğru tara(ya da kazıt).
    Tırnaklarını düzenli kes.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemen yapiyorum bunlari, cok saol.

      Sil
  90. Cemre, fiziksel olarak aktif olabileceğin gönüllü bir faliyette bulunsan faydalı olur belki. Meydanlarda para toplamak değil de daha çok birisinin işine yardım etmek, kolaylaştırmak gibi düşün.

    YanıtlaSil
  91. Abi bi kız bulman lazım, taşak geçmiyorum bak hakikaten. İnsanın eksikliğini duyduğu birçok şeyi karşı cinste bulabildiğini düşünüyorum, ozellikle motivasyon ve yaşama sevinci gibi. Bu konuda iyileşmene yardım edebilecek en büyük etken olabilir bir kadın. Tabi tavsiye işte bu da garanti vermiyorum, anama sövme sonra.

    YanıtlaSil
  92. http://teslimiyet.org/index.php

    Cennet bu dünyada başlar.
    Başımıza gelen kötülükler kendi işlediklerimizin bir sonucu ise yapılması gereken çok net belli. Tövbe etmek ve samimiyet.

    Tanrı'ya güvenelim. O her derdimizi biz hakettikten sonra çözecektir.

    Senin kötü kötü gunler yaşaman beni gerçekten üzüyor Cemre. Siteyi özenle incelemeni tavsiye ederim. Esenlik üzerine olsun.

    YanıtlaSil
  93. İyi günler ! kredi talep eden tüm değerli müşterilerimize hızlı bir bildirimde bulunmaktayız, şu anda uygun bir kredi faiz oranına sahip bir kredi planındayız.
    İletişim:

    creditcentercorp.usa@gmail.com
    whatsapp: +1 (847) 453 9904

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Api, su dosya masrafi olarak istediginiz 2000tl'yi yatirdim ama foton gitti mavi de olmuyo artik api bisi mi oldu api nolcak benim kredi isi?

      Sil
  94. Esenlik üzerine olsun.

    YanıtlaSil
  95. hacı son 3 yıldır bu durumdayım, ne sağlıklı hayatım kaldı, götü-göbeği salladım, ne bişey öğrendim, ne doğru düzgün arkadaş edindim, ne de bi kız seve bildim.
    Hiç bi sikim elde edemedim, boş yaşıyorum ve yoruldum. Hani belki geç değil değiştire bilirim ama ayakta tutacak hiç bi mecalim yok. Direkt ölmeyi bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aminakoyim o kadar zaman gecmis hala ayniyim, bu yazimdan 3 gun sonra hayatima 1 kiz girdi hayatimi sikip atti simdi daha da bos kaldim aq ne arkadas kaldi ne hisey orospu yuzunden.
      Tek tabanca takilicaz eyw.

      Sil
  96. Küfür edecen ama yine de yazacam. Üremen lazim kaynatasiz, evlat mucizevi bir şükür sebebi, motivasyon kaynağı...

    YanıtlaSil
  97. Senin o büyük resmi görmeni sağlayan sana o gözlüğü veren optikçinin lisansına sokıyım.

    YanıtlaSil
  98. lan amk sikkosu video at

    YanıtlaSil
  99. Sana askeri disiplin lazım

    YanıtlaSil
  100. Sikko aklıma geldikçe sana dua ediyorum.

    YanıtlaSil
  101. Sikko anami sik keyfin yerine gelsin

    YanıtlaSil
  102. Uyku varoluşun anksiyetelerinden,gözlemlediğimiz manasızlıklardan bir kaçış yolu,sığınak...Askerlik zamanlarımda sabah bir şok etkisiyle 06:00 da kaotik bir biçimde uyanmamak için kol saatimi gece iki farklı zamana kurar ve uyuyacak daha zamanımın olduğunu düşünerek tekrar gömülürdüm.(horlamadan ve sayıklama seslerinden uyuyamadığım geceler hariç).Biraz daha eskilere üniversite yıllarına gittiğimde,davetli olduğum çadırlı açık ve bir gece yatılı,müzikli açık hava partisi için sabahın köründe fişek gibi kalkıp battaniyeyi dürüp yola koyulduğumu düşünüyorum.Uyandığın dünyada seni bekleyenler esas belirleyiciler.Yaşanmışlıklar ve mücadelenin ağırlığını uyanıkken çörekleniyor tabiki.Sabahleyin yataktan kalkarken bazen akşamın olacağını,inceden bir yağmur atıştıracağını,Akşam yudumladığım birkaç bardak çayın üstüne ,Martin Scorsese nin “Taksi Driver” tadında bir filmin karelerini izlerken,Travis in kurtarıcılığa uzanan saflığını izlediğim kareler gibi saatler hafızamdan geçerken,gözkapaklarımın kapandığını ve uykuya daldığımı düşünürüm.O tekrar dalış ve ruhun rahatlaması. şimdi sorumluluk da taşıyan bir işi yapan ve arada senin kadar olmasa da blog da birşeyler karalayan birisi olarak duyguların insan olan herkese çok da uzak değil. Sevgilerle
    kasabaninyabancisi.blogspot.com

    YanıtlaSil
  103. Acı çekiyorum be sözlük

    YanıtlaSil
  104. Hala buraya yorum okumak için geliyorum , sahi kaç yıl oldu

    YanıtlaSil
  105. Hiçbir şeye hevesin kalmamış ama valla ben sonum, bana bi yardım et be michael. Şimdi benim kafam müthiş karıştı. Mezhepleri fazlasıyla gömdüğün ve Kuranı tek kaynak gösterdiğin yazıların var ki ben de bunu akla daha yakın buluyorum. O zaman seni klişe bir soruyla cevaplamak istiyorum. Hadislerin uydurma olduğunu düşünen biri Kuran'ın değişmediğine inanırsa bu çelişki olmaz mı? Sonuçta aynı insanlar tarafından aktarılarak geldi bugüne. Kuran'ı değişmez kılan içindeki "değişmeyecek" ibaresi olmasa gerek. Yani anlamak için soruyorum, cidden buna bir cevabın varsa müthiş mutlu olurum. Ayrıca bir klişe daha senin için. Mezheplere inanmıyorsan namazı ne şekilde kılıyorsun? Kuranda bunu açıklamıyor ki, adamlar kitaplara yazmasalar biz namazı neye göre kılacaktık? (çok klişe oldu lanet olsun ama cidden bilmiyorum) Ve son olarak bi sorum daha var. İnancımı fazlasıyla sorgulamama sebep olup beni mutsuzluğa iten bir şey varsa Kurandaki köle, cariye ve kadın meseleleridir. 4 kadına kadar evlenme ve o da yetmezse cariyeler ile ilişkiye girme ruhsatını benim mantığım almıyor. Herkes buna "savaşlar için" falan dese de öyle bir ibare yok. Bu da her halükarda fırsat doğuruyor. Şimdi ben nasıl samimiyetle bunu kabul edebilirim ki bir kadın olarak?

    YanıtlaSil
  106. Aşık ol sonra da üre kendin için yaşamayı bırakalı çok olmuş zaten. Başkaları için yaşamayı dene birde bu döngüyü kırmazsan böyle gider.

    YanıtlaSil
  107. Do you want me hhaha

    YanıtlaSil
  108. Ya sadece kendi yakın çevremde bu durumda olan ( bir eksik bir fazla) çok insan tanıyorum ve çoğu aklına, kalbine güvendiğim, ortalamanın dışındaki insanlar oluyor. Buraya geliyorum bakıyorum sen aynı şekilde. Daha şaşırtıcı olan şey yorumlarda ben de bu durumdayım diyen insanların çokluğu. Ortada bir sıkıntı var. Bunun sebebini bilmiyorum ama kendi kanaatimce sebepler var. Bir kısmının var olan kalıpların saçmalığını görmek olduğunu düşünüyorum. Sonuçta son model bir araba altında, gezmek hedef olmayacak kadar anlamsızlaşıyor. Bir kere fark edince de insan bir daha kendini kandıramıyor.

    Bazı yorumlarda bahsetmişler, ek gıdalar sporlar. Yani evet bence işe yarar fakat insanın bunları denemek için bile bir motivasyonu olması lazım. Artık yorgun olmayacağım gibi bir şey olmayınca ek gıda ve spor çok havada kalan bir çözüm gibi görünüyor.Hareket etmeye sebebin iyi olmak istemek olduğunu düşünmüyorum. Harekete geçiren sebebin bir neden olması lazım bence. Kendimizce yeni kalıplar uydurup ( sonra onları kendimiz uydurduğumuzu unutup ) onlara mı hedefler haline getirmeliyiz acaba?

    Ben daha çok neden bu dönemde bunu yaşayan insanlar bu kadar fazla onu çok merak ediyorum. Zeka seviyesiyle doğru, kendini kandırma kapasitesiyle ters orantılı gibi bu şeyin sebebi ne? Yoksa herkesin sesini rahatça duyabildiğimiz için mi ses bu kadar fazla geliyor acaba? İkincisinin etkisi vardır ama sanmıyorum geçmişte bu kadar fazla olduğunu. Şu güne kadar eksik bilgilerimle geldiğim sonuç şu oldu; bence hayatta kalma amacını soyutladıkça soyutladık. Eskiden gerçekten hayatta kalmak olan şey daha sonra “toprağı ekip biçmezsek aç kalırız o zaman hayatta kalamayız”a döndü. Bence hala somut olarak amacınla ilişki kurabildiğin için geçerli bir yoldu. Bugün yapmaya çalıştığımız şey, neye hizmet ettiğimiz aslında ne yapıyor olduğumuz hakkında çok az fikrimiz var. Sen nasıl oturup da kendini motive edeceksin? Edememen çooook normal. Bu noktada da hiç gelmeyi düşünmediğim bir yere geldik. Ama kızarsın diye en son söyleyeceğim.

    Bu düşüncemi destekleyecek bir referanslarım yok. Bilenler düzeltsin. Onay almayı dışardan beklediğimiz kadar kendimizden de bekliyoruz. Senin birkaç videonda “daha iyisini yapabileceğimi bildiğim için” tarzı bir şeyler söylüyordun. Kendi kendine bir işi yapmakla ilgili onayını ne zaman verdin? Bir şey bitince mi? Bu kadar soyutlanmış çalışma düzeninde neyi ne kadar yaptığını göremediğim bu durumda beni yaptıklarım, yapacaklarım konusunda maalesef kamçılayamıyor. Ne yaptığımı göremiyorum. Yapılacak hedefler de neye hizmet edecek ki sonunda ne olacak ki gibi düşüncelere kapılınca iyice anlamsızlaşıyor. Ya da oluşturulan hedef hiçbir zaman ölçülemeyecek, pek de somut olmayan hedeflerse ( Allah’ın takva sahibi kulu olmak, mutlu olmak, huzurlu olmak, üretken olmak vs.) yine bu ölçüleyemeyen hedefte nereye geldiğimizi göremeyişimiz motivasyonu yükseltmeyecektir. Ha olsaydı derdim amerika’ya gidem, güzel bir ev alam, tatilimi şurada yapam, 1500 liralık spor ayakkabıdan alam filan; çok daha kolay. Ne yapacağımı da bilirdim, hedefime yaklaşıp yaklaşmadığımı anlaya da bilirdim.

    Şimdi işte senin bana küfredeceğin yere geldim. Yani sen ne kadar uyguluyorsun be diyecek olursan, aynı noktadayız sanırım. Sanırım bir şekilde harekete geçmek gerek ya Cemre ve diğer dostlar. Ben düşününce taşınınca insanın hareket etmek üzerine bir canlı olduğunu vardım. Spor deme ama hareket et. Bence temizlik yapmak bile içine girer. Bir de yaptıklarına sahip çıkmak falan filan.

    YanıtlaSil
  109. Boş vaktin çok olması, amaçsızlık ve kimya... Tarım toplumunda stres ve kaygıya vakit yoktur. Endüstriyel hayatın beyaz ve mavi yakalılar bir armağanı hastalığın... Yapacak çok fazla bir şey yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kendi yorumuma yanıt vereceğim; kelime atlamışım. "mavi yakalılar" dan sonra "için" kelimesini atlamışım.

      Sil
  110. Kalender eve bir şeyler yaptırır... İşçilik hiç de iyi olmaz; idare eder ancak. Çoluk, çocuk, konu, komşu üşüşür kalenderin başına. Paralarını verme, paralarını kes vb. bir sürü tavsiye havada uçuşur. Kalender sigaradan çeker derinden ve aslan sütünden bir yudumu sakince yuvarlar... Etraftaki mükemmeliyetçilere bir göz gezdirir. Herkes bir onay ve bir tasdik bekler... "Yaptırdığım iş hesabıma göre ömrümün sonuna kadar işlevini iyi kötü yerine getirecek.
    Dolandırılmadık da çok şükür; ben vereceğim bahşişi hesap ediyorum."

    YanıtlaSil
  111. Allah kibirlileri sevmiyor
    sen kibirli misin herkesi küçük mü görüyorsun
    müslüman mısın evli misin kadınlarla zina ilişkilerin nasıl
    back to basicz

    YanıtlaSil
  112. Kanko senin 30 yaşına 3 yıl fark attım.Ulen bu 30 yaşta harbi bi lanet varmış dedim sende erişmişsin bu lanete hehe.
    Kafa nasıl biliyon mu ? A..! Bouuwww..! Hehe.

    Baba Ouroboros-Glorification of a myth albümüne basıyorsun hayata dönüyorsun.
    Death metal dinlersen tabii.

    Valla yaş 33 oldu benim kafa anal sex ve death metalden başka bişeye basmaz oldu.Yeni fetişlerimi de fark ettim,dünya ne güzel ne güzel.

    Sal ma kendini haydin.

    YanıtlaSil
  113. Herkes size nasihat vermiş, nasihat Allah için olanı makbul. Edib yüksel gibi adamlar olsun senşn gibi dini sadece kuran bana yeter. Diyip onla yetinmen yanlış Allah inancı edinmen, bırak dünyayı sen ibadet etmekten bile zevk almasın. Üşenerek kalkarsan, Allahı zikretme ye bunun alameti münafıklıktır. Allahı sevdiğini, inandığını, söylüyorsun bakalım Allah seni seviyormu? Allah senden razı mı? Allah kimi sever? Allah kuranda eğer beni sevdiğinizi söylüyorsan peygambere uyunki bende sizi seveyim buyuruyor. Yine allahın resülünde sizin için güzel örnekler var buyuruyor. Dünya ve ahiret yolunda kim peygamberi örnek almaz, ibadeti saptırıcı alimlere uyarak yağarsa kuranıda kafasına göre yorumlarsa kişi aklını ilah edinmiş olur. Böylece şirke düşmüş olur. Sonra Allaha ibadet yerine şeytana ibadet etmeye başlarsınız haberiniz bile olmaz. Bunlarda kişide manevi hastalıklara sebebiyet verir. İnsan ruh ve bedenden oluşmuş ruhun tedavisi kuranı Allah resülü sav in beyanıyla okumalısınız. Aksi taktirde yeni dine hoş geldin olur. Sonra da yeni ilah edinmeler başlar. Mutsuzluk, hayattan bıkma, gibi alametler şeytanın zaten sizden istediği hasletler. Bizler Allah için dostluk eder Allah için düşmanlık ederiz. Herşeyi Allahın helal ve haram emir ve yasakları yani allahın kanunları hükümleri doğrultusunda yaşarız. Aksi taktirde farkında olmadan ilahlar çoğalır. Bedenini senden daha iyi tanıyan Rabbine kulluk yerine şeytana ve yandaşlarına kulluk etmiş olursun. Allaha nasıl dua ederiz Allahım dünyada da ahirettede iyilikler ve güzellikler ver diye. Dünyadaki iyilikler ahiret yolunda emri ve yasaklara uymak. Cenneti elde etme bir amaç edinme. İşte buda insana neden dünyaya geldiğinin bir habercisi niteliğini taşır. İbadet etmeyen toplumlarda butip manevi hastalıkların görülmesi normal. Çünkü fıtratlar bozulmuş. Şeytan insanların fıtratını bozmuş. Kurtuluş yolu doğru din anlayışı Allaha doğru ibadet, buda peygamberine uymakla olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nefsini kendine ilah edineni gördün mü?
      Şimdi onu yola sen mi getireceksin?
      Allah, kimi hidayete erdirmek isterse, onun göğsünü (gönlünü) İslam'a açar; (ibadet ve hizmet yoluna sokar). Kimi de saptırmak isterse, onun göğsünü, sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılar (Kur’an’a karşı ilgisiz ve sevgisiz kalır) . Allah, iman etmeyenlerin üstüne işte böyle pislik çökertir.
      Okuduğu kuran boğazından aşağıya inmeyenlere ne anlatırsan anlat boş kardeş nefesini heba etme anlamaz bunlar.
      Bir insan Müslüman mümin sıfatlarını üstünde taşırsa gamı kederi darlığı kalmaz, taşıyamayanı içinse dert üstüne dert, gam üstüne keder olur.

      Sil
  114. Çay demle Sikko...
    Yaşadığımız ülkeden keyif alamıyoruz. Ne motivasyonu amk. Tek nedeni bu.

    YanıtlaSil
  115. Muneccim boku yemis gibi seneler sonra damladim bloga yillardir yazmadigini bilmeme ragmen.. seni tekrar gormek guzeldi. Hani bahsettigin yeni filmler bile izleyemiyorum sevdigim ayni filmleri bastan izliyorum diyorsun ya bu blog da benim icin o filmlerden biri gibi, tum ergenligim tasasiz gunlerim gibi. Arada ugra litfen.. evet litfen.

    YanıtlaSil
  116. Eğer 40 yaş üzeriysen bu bence çok normal. Aynı durumdayım ve açıkçası sikimde de değil. Yani ne olacak şapkadan 3 tavşan daha mı çıkarıcaz. Ne demiş dostoyevski: 40 yaşından sonra yaşamak ahlaksızlıktır. Bu yaşlardan önce okusam anlamazdım ne demeye çalıştığını ama şu an çok net görüyorum. Eskiden gitarcıydım, geçen gaza gelip gitar aldım bir sürü döküman falan indirdim bakarım diye, haftada 1-2 gün o da 15 er dakikayı geçmeyen tıngırdamalarla bırakıyorum. Ara sıra doğaya çıkmak iyi geliyor, ağaçları çok seviyorum, böcek fobim vardı bu ormanda kalmalarla sona erdi. Ama 3 günde orası da şişiriyor. Filozof demiş ya günü iyi geçen bir insanın en mutlu anı uykuya daldığı andır diye, aynen öyle. Şahsen kallavi bir meteorla şöyle acısız, geride sevdiklerini falan bırakmadan gelecek temiz bir ölüm piyangodan çıkacak bilmem kaç milyondan çok daha çekici geliyor. Ama bu depresyon falan değil bunu yaşayan herkes bilir. Sikimde değil, bu durumdan rahatsız falan da değilim.

    YanıtlaSil
  117. Kendimizi yanlış önemsemek depresyona yol açar.

    YanıtlaSil
  118. namaz kılıyor musunuz bilmiyorum ama kılmıyorsanız başlamalısınız. siz kendinize olan inancı kaybetmiş gibisiniz. potansiyelinizin farkına varmalı ve gelecek nesil için bir şeyler yapmalısınız bence. düşüncelerinizi beğeniyorum uzun zamandır uğramadığım bir blog, neler yapmışsınız diye bir bakmak istedim fakat çok da bi bok yapmamışsınız son zamanlarda, üzdü fakat olsun varlığınız yeterli. eleştirecek bir şeyler bulmaya ne dersiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adam zaten Ateizm den İslam'a yatay geçiş yapanlardan.
      Namaz kılıyomuydun la sikko ? Kılıyon diye hatırlıyorum.

      Burda kimseye şunu şöyle yap,bunu böyle yap diye akıl verecek değilim ama,ülkece hepimiz sosyokültürel olarak birer ruh hastasına çevrildik.

      Sikko,ben nacizena kendini bilen insanlar bu tuzaklara düşmese de,sığınacak bi liman arıyor.Bataklıkta çiçek olarak açmaya çalışıyor,ne yaparsan yap olmadığını anladığın da işin rengi değişiyor.

      Tanrı,din inancını bugüne kadar götünden anlayarak yaşayan insanların,bize dayattıkları yüzünden,aldığımız nefesten bile soğuduk.Sosyal varlıklarız.Yani insan,insanlar varsa yaşayabilir.Ama hepimiz çekildik bi köşeye ölümü bekliyoruz.

      Biyerden sonra bıkıyorsun arkadaşım.Ne olursa olsun insanları önemseyeceğim,onları seveceğim türküleri çağıran ben bile artık,insanları değiştiremezsin muhabbetini kabul ettim çekildim köşeme.

      Müzik,az insan,yeni şeyler öğrenme,başarı hazzı vs.Minimalist takılıp,maximum hissetme kafasına geçtim.

      Bunu yaparsam,nah kendime dondurma alıcam.Bu olursa,dışarıda yemek yiyecem.Eve geçeyim, film izleyecem(En az 10 defa izlediğim filmi yine yeni baştan izliyorum mk)

      Fazla mı sızlanıyoruz ? Aslında o yüceler yücesi "İnsan" olmak demek,tam da şuan hissettiğimiz şizofrenik kafa mı ? Böyle mi olması gerekli? Aslında olması gereken bu mu ?

      Bu mevzu uzar agalar.Son zamanlarda,yeni tanıştığım birine yada,tanıdıklarıma şu sözü söylerken buluyorum kendimi.

      "Ulan bi ara uyudum uyandım sanki,herkes kafayı yemiş ülkede?Ben mi bişeyi kaçırdım? Nasıl korundum amk ? Yada herkes normal artık benim mi son kullanma tarihim geçti?

      Diğer sürekli tekrarladığım sözde,bana artık bütün insanlar salak gibi geliyor.Hepsi birer gerizekalı sanki.Özellikle ülke insanı.Bu belki de doğru.Kendimi,etrafta ki toz bulutundan korudum farkında olmayarak.Gerçekten de sağlıklıyım.Yada tam tersi.Ben,Sikko aklımızı kaçırdık,herkes mansum ve normal.

      Bak? Sorular sorular.. Ve sorular.
      Ortada cevap yok hiç.

      Anı yaşa,orgazm ol,güzel bi müzik,Romanyalı hatunları arzula,küçük şeylerden milyon dolarlık sevinçler çıkar,ve başka insanları da artık kendin gibi görmekten vazgeç.
      Kimse senin gibi değil.Herkes kötü,herkes pislik içinde.Sen bişeyler anlatırken,ölü balık gibi anlamsızca gözlerine bakarlar,bu seni daha da delirtir,yalnız hissettirir.


      Anam ne yazdım lan.Pardon Sikko.Seni severim.Bana yazılarınla çok arkadaşlık ettin,gittim kitabını aldım,paylaşımlarını takip ettim.
      Aman 10 senedir depresyondasın zaten mk.Çoktan alışmış olman lazım.
      Senin kötü olmanı istemem diyecem ama,kötü olmaktan bile haz alma kafasına geç.
      Ben öyle yapıyorum ve defoluyorum.

      (Olum bu Lariss in memeleri silikon mu len ? Du bakim ..)

      Sil
  119. Cemre senin ben ta amınakoyayim guzel kardesim hala dirdirdir karrrri gibi soyleniyosun yok soyle dipteyim soyle sondayim depresyondayim diye.*
    (Feridun Duzagac sakasi he boyle kalitelisini de zor bulursun sansli pezevenk ehehehe)

    Neyse, Allah sana guclu bi cene vermis bi de mala anlatir gibi anlatma gücü vermis hala amaç ariyosun senin super gucun yazmak hepimiz de yaz yaz diye gotumuzu yirtiyoruz hala yeni gelin gibi naza cekiyosun yazsana iste ama yok efendim spormus yuruyusmus he aq squat yap gunde 300 tane.. biraz sovdum ama kaynatasiz olmak biraz da bunu gerektirir tanismasak da eski dostuz anlarsin. Hadi kal saglicakla

    YanıtlaSil
  120. Başlatma forexine de soruya cevap ver.

    Nasıl geçecek bu ömür?

    YanıtlaSil
  121. O kadar uzun süredir yaşıyorum ki bunları

    YanıtlaSil
  122. abi,oldukten sonra yok olacagimi dusunuyorum bu dusunce beni cok korkutuyor.allaha inanmak istiyorum ama bu oldukten sonra yok olmaktan korktugum icin istedigim bir sey.biliyorum allahin varligi kanitlanamaz zaten bu yuzden inancdir ama kendimi bi nebze nasil tatmin edip inanabilirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. oglum seninki yine iyi yok olcam diye hayatını yaşarsın dolu dolu.Ben devam edicek diye saldım mk

      Sil
  123. Hatırlıyor musun bilmiyorum ama beni bu hayatta motive eden tek şey
    "O halde, bir iş ve oluştan boşalır boşalmaz yeni bir işe koyulup yorul!" bu ayet demiştin, hatırlamaya çalış derim kim olduğunu nasıl iyi olduğunu, iyi olduğun zaman nasıl olduğunu. Hayatında bir eksik mi var bir bak bence belki de sana iyi gelen bir şeyi yapmayı bırakmışsınız, Allah yardımcın olsun..

    YanıtlaSil
  124. Neyse sikko spor yap, bench press bas, pilatese başla, saçını cici tara, durakta otobüs beklerken güzel kızları kes ve muhabbet kurmaya çalış. Sonuç olarak buna bağlanıyor mesele. Kusura bakma bizden bu kadar.

    YanıtlaSil
  125. Youtube'a Muzaffer Ozak yaz. Tak kulaklığı. Aç sesi. Sohbetleri, zikirleri, ilahileri dinle. Yaşam enerjin, motivasyonun, umudun yükselir.

    Yok ben tasavvuf istemem dersen. Eminem, The Way I am. Aç sesi. Dinlerken şınav çek, mekik çek, olduğun yerde tempolu koştur, nefes al ver. Enerjin yükselsin. Birikmiş düşüncelerin ağırlığı kalkar üzerinden.

    Onla da uğraşamam dersen.

    Bir yürüyüş yap dışarıda. Hava al. Evi özleyerek dön, daha iyi gelir.

    O da olmazsa, internette, diğer yorumlarda dolanmaya devam.

    YanıtlaSil
  126. Cemre,

    Senin şu ortaya kustuğun duygulara karşılık psikolog kesilip bence şunu yapmalısın,bence şu sana iyi gelir gibi sikimsonik tavsiyelerim yok. Buna mukabil, yukarıda gördüğüm onlarca yorum zaten seni seven ama buradaki anlatılan sike merhem olacak türden herhangi bir derman barındırmıyor. Herkes freud kesilmiş amına koyıyım. Senin derdin burada bugüne kadar hiç kafanda yanmayan ampulü bulma telaşı değil, sadece anlaşılma ihtiyacı. Ve tüm bunlardan bağımsız olarak, gönülden dilerim ki, umarım daha iyi hissettiğin bir yaşam sürersin.
    Neyse lafı sik gibi uzatmadan, önemli olduğuna inandığım ve senin fikrini gerçekten merak ettiğim bir husus var.

    https://twitter.com/AhmedHulusi/status/1309221945297309696

    Bu kişi hakkındaki görüşün nedir ? Gerçi abdülkadir geylani, hallac-ı mansur vb bir çok şahısı zaman zaman dilinde gezdiren ve tasavvufu benimsediğini gördüğüm birisi Ahmed Hulusi.

    Amerikada izole ve gayet lüks bir yaşam süren, yüzbinlerce baskı kitabı vb bir çok şeyi ÜCRETSİZ olarak herkese sunan birisi. Arkaplandaki bu değirmenin suyunu da, karısının ATASAY KUYUMCULUK ailesinin kızı olmasına ve o aileden gelen yardımlara bağlıyor. Eğer Ahmed Hulusi ve yaptıkları hakkındaki görüşünü söylersen gerçekten mutlu olurum.

    Selametle.

    YanıtlaSil
  127. İyi hissetmek ve öğrenilmiş iyimserlik kitaplarını öneriyorum. İnsan denen makineyi daha iyi öğrenmeden onu nasıl değiştireceğiz Cemre?

    YanıtlaSil
  128. Cemoooooş (Aşk-ı memnu süleyman efendi sesiyle). Neyse bişey yok.

    YanıtlaSil
  129. Bu yazıyı kaçırmışım. Bi uğraş edinsen senin için çok iyi olur aslında cemre. Ahşap işleriyle uğraş mesela elektrikli bi ahşap oyma takımı al birşeyleri ay, çiz. Evden çıkmayı çok sevmiyorsun ama, basit bi çadırla, git bi ağacın gölgesinde kamp kur, bi derenin akışını izle. Şiirsel geliyor kulağa ama inan böyle harekete geçirirsin kendini.

    YanıtlaSil
  130. Senin yoldaş bulma vaktin gelmiş arkadaşş şşt uyandirayiiim :)

    YanıtlaSil
  131. sevgili cemre,
    bu bezginlik, bu bitkinlikle müslümanlık bir arada pek örtüşmemiş...
    "her zorlukla beraber bir kolaylık vardır" diyen bir ALLAH a inanıyorsak,
    Ömrünün son anına kadar hiç bir şey için üşenmeyen bir peygamberimiz varsa...
    Ve bizi Yaratan RABBİMİZ bize yer yüzünün halifesi olma potansiyeli yüklemişse,,,

    Bizim bu sınavda asla vazgeçme gibi bir seçeneğimiz olamaz... Zaman zaman dibe vurabiliriz ama mesele tekrardan ayağa kalkmakta...

    Ya bu mücadeleden hiç vazgeçmeyeceğiz...
    Ya da Müslüman olmaktan bahsetmeyeceğiz...
    Çünkü ikisi aynı yerde çok örtüşmüyor sanki...

    Sevgiler... Senin toparlanman için dua edeceğim... ALLAH yardımcın olsun...

    YanıtlaSil
  132. Bu motivasyonsuzluk dediğin sebeplerle 7-8 senedir senin bu bloğa da girmiyordum ben. Oysa ki eskiden zevk alırdım. Bir şekilde girdim şimdi; en azından bu yazıda formundan bir şey kaybetmemişsin arkadaşım. aynı tadı aldım. güldürdün yine. varolmaya devam. eyvallah.

    YanıtlaSil
  133. Evlensene hocam ailen olur mis gibi

    YanıtlaSil
  134. Istek degil eylem önce gelir.

    YanıtlaSil
  135. Yav düşünmeden edemiyorum peki değirmenin suyu nerden geliyor? Motivasyonsuzluk içinde yüzmek bile büyük lüks en temelinden kiram yemeğim derken hayat falsolu çakıyor.. Sen neyle hayatta kalıyorsun?

    YanıtlaSil
  136. Bu kadar ilgiyi, sevgiyi, yorumu İslam'la ilgili net tavrın için değil; nihilist yaşam tarzın ve yine nihilistik samimiyetin sayesinde topladığını biliyorsun değil mi sikko?

    YanıtlaSil
  137. nasıl geçerse geçsin amını yolunu sikim

    YanıtlaSil
  138. bizim hayat yarı yaşam half life modu.xanaxı iç bi hafta iyi hisset odaklan,daha sonra kendi başına bunu yapmaya çalış ,kahve sigara iç masada ,artık başlayım dicekken bide 31 çekiyim de.artık herşey için hazırım.2 saat çalış ama masada yokken çalış.uyanırken sanki uyanmamak için sızlanırmış gibi yataktan kalk.gözün kapalıyken yorgandan elini çıkarıp sigarayı yak.11.ci günde anksyete olup ,neyse tmm içiyorm diyip yeniden içmek ve aynı döngü

    YanıtlaSil
  139. sonra bitsin ,1 aylık kazancını psikiyatriye götür belkide hiç kazanmadığını , içmeme isteği döngündende vazgeçmek tıpkı biara ilaçla iyileşme umudundan vazgeçtiğin gibi bundanda vazgeç.Artık isteksizlikten unutkanlık başlasın , düşüncenin bi sonrasını hatırlayamama , kitap okurken bi önceki cümle tribine girme ,

    YanıtlaSil
  140. baban ölünce ne hissettin bilmiyorum ama yürüyen ölü olunca pek iyi hissetmiyosun.Onu içinde öldürmek ,seninkine oranla daha şanslı bi olasılık.En azından yaşama adım atabiliyrsun

    YanıtlaSil
  141. Hatta bu olasılık sana öğretmenlerini bile eleştirme şansı veriyor.

    YanıtlaSil
  142. Adamın biri sebepsiz denize zehir döküyor. Bunu gören adam 2 neden denizi zehirliyorsun yapma diyor. Adam 1 sana ne diyor. Nasıl olsa ben öldükten sonra temizlerler.

    YanıtlaSil
  143. Avm erkeklerinin buluşma noktalarından maykıl yandan kaykılın aptal bloguna hoşgeldiniz, bu salmak ve beraberindekiler kimlerden emir alıyor ise tam Bi komedi, herifin s. Bloktan sitesinde yazdığı dNdik tata alar ömrüme sebep oldu amg, bu herifi dünya hayatının herhangi Bi alanından acilen yasaklamak gerekir. Bu ve bunun gibi 3,5 salmak siktiriboktan kuaför terane sini yaşatmaya yarıyorlar, o bloktan kuaför teraneyi nedeniyle hayatınız boyunca ilgilenmeyeceğiniz ne var ise başınıza musallat ediyorlar

    YanıtlaSil
  144. Hey Michael, yandan kaykıl.

    YanıtlaSil
  145. aynı çukurdayız be reyiz

    YanıtlaSil
  146. Panku mani dönemin bitti tekrar girdin mi depresif döneme? Video gelmediğine göre deprasyondasın herhal.

    YanıtlaSil
  147. Maykıl piçirik. 3 saattir yazdıklarını okuyorum. Uyku tutmadı uyuyamıyorum, gözlerim kanıycak. Kubrick ve zihin okuma' dan anca gelebildim buralara. Adamsın ve tek kelimeyle muhteşemdi okuduğum her single kelime. Devam et, takipte olacağım.

    YanıtlaSil
  148. Bir prozac herşeyi çözer. İnsan hayatı anlamsız/boş/kötü olduğu için depresyona girmez. Depresyonda olduğu için hayatı anlamsızlaşır/boşlaşır/kötüleşir.. Beyni herşeye basan (burda ima yok gerçekten böyle düşünüyorum) insanlar neden sadece bir psikiyatri görüşü almayı reddeder? depresyonun ya da işte diğer ruhsal sorunların da grip gibi sıradan bir hastalık olduğunu kabul etmek istemez? Hayattan zevk alamama ve motivasyonsuzluğun da entellektüel yaşamın bir parçası olduğuna inanıyorsunuz itiraf ediniz.. İşte burada cehalet başlıyor..

    YanıtlaSil
  149. Senin tedavini söylüyorum dopamin eksikliği var sende bilinçaltı travmalarını temizlemen lazım genelde cinsel utanma travmalarında oluyor

    YanıtlaSil
  150. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Bu blog'a yapılan her yorum, o yorumun sahibini bağlar. Ayrıca makaram sarı bağlar.

3. şahsa hakaret olmadığı müddetçe asla yorum silmem. "Bu yorum yazar tarafından silindi" ibaresi, eğer o yorumu yazan kişi kendi yorumunu sildiyse çıkar.